son yıllarda sosyal medya aracılığıyla oldukça yoğunlaşan propagandadır. hayır, burada sorun birilerinin evlenmeden cinsel birliktelik yaşamaları değil. sorun, evlenmeden önce cinsel birlikteliğe sıcak bakmayanlara yönelen baskı. okey prezervatifin evlilik öncesi cinsellik temalı reklamları internette gözümüze sokuluyor. youtube'da cinselliğin çok doğal bir şey olduğunu, büyütülmemesi gerektiğini söyleyen "özgür" kadınlar türedi. yine çeşitli mecralarda bekarete önem veren insanlara geri kafalı, ilkel, yobaz gibi etiketler yapıştırılarak modernleşmenin, batılılaşmanın çift kişilik bir yataktan geçtiği gibi baştan aşağı yanlış bir düşünce empoze ediliyor. hoş, yanlış batılılaşanlardan da bu beklenirdi. sonuç olarak evlilik öncesi cinsellik, yaşamak isteyen için en doğal haklardan biridir. fakat bunun propagandası kültürel kodlarımıza terstir. kaldı ki bekaret sadece bizde değil, doğu-batı fark etmeden birçok toplumda önemlidir. bekarete önem veren insanlarımıza, kadınlarımıza, erkeklerimize yönelen psikolojik şiddetin önüne kültürel muhafazakarlıkla geçilebilir. kendine muhafazakar diyenler ise bu konulara müdahale etmek yerine dizilerde alkol ve sigaranın sansürlenmesiyle uğraşıyorlar.
tacettin'le konuşma sonrası üst edit: özellikle erkekler üzerinde, bunun baskısı var, onu belirterek aşağıya geçeyim.
evlenmeden seviş diye zorlayan yok. öğretilen şu:
1- reşit insanın bedeni kendisine aittir, sevişirse sevişir. sen de "sevişmezse sevişmez" kümesinde kalmakta özgürsün çünkü bedenin üzerinde karar sana ait
2- eğer el değmemiş eş istiyorsan, senin de aynı rejimde yaşamış olman dürüstlük gereğidir. yoksa ikiyüzlünün tekisin, değilsen sevdiceğinle mutluluklar.
3- el değmemiş eş diye tutturmayan biri, seninle eş olmadığına göre, senin eş seçimi konusunda kafayı yorman gerektiren biri değildir.
"sonuç olarak evlilik öncesi cinsellik, yaşamak isteyen için en doğal haklardan biridir"den "erkeklere yönelik psikolojik şiddetin önüne kültürel muhafazakarlıkla geçilebilir"e nasıl atladın oraya kafam basmadı.