daha 3 yaşında başlayan; meğersem 20 yaşındaymışım, sevgilim varmış, evlenmişiz, çocuğumuz olmuş... şeklinde devam eden evcilik oyunlarından sonra evliliği istemeleri makul karşılanmalıdır.
aynı yaşlardaki bir erkek çocuk ise halının çizgilerinden yol yapıp araba sürüyordur mesela.
(bkz: erkeklerdeki araba tutkusu)
çoğu kadın düzenli bir hayat ister. erkekler ise kadınlardan evlenmek dışında her şeyi ister. he canım başka bi arzun? sebep şudur ki evli olmayan bir genç kız için dedikodu kazanı sürekli kaynar.
kadınlara evlenene kadar rahat verilmemesindendir. baskılar nedeniyle kadın evliliği bir özgürlük ve kurtuluş olarak algılamaya başlar. evlilik gibi kısıtlanmış bir alanı özgürlük olarak görmek pek sağlıklı değil ama bundan dolayı kadınları değil, onlara baskı yapan toplumları suçlamak daha doğru olur.
kızların evlenme güdüsüyle yetiştirilmiş olmalarındandır, daha çocukken başlar;
- büyüyünce çok güzel bir gelin olacaksın,
- inşallah iyi bir adamla evlenir,
- evlenince kocana böyle davranıcaksın, şunları yapmayacaksın,
- senin gibi güzel çockların olacak,
- bunu çeyizine yapıyorum,
- sana çeyiz parası biriktiriyorum kızım,
-... **
evlilik olmadığında,
erkek sevdiği ile gezip tozarsa, erkektir yapar.
bayan sevdiği ile gezip tozarsa, vayy oor... diye düşünülmesi.
her yerde geçerli değil ama yine de öyle bakılan yerler var.
birbirlerine sarıldıkları için karakola düşenler de var dayak yiyenler de...
evli olsalar, sana ne karım veya kocam diyerek insan en azından bir kaç kişinin ağzının payını verebilir.
anne olma isteklerinden kaynaklanmaktadır. doğurganlık özelliğine sahip olan kadın bu duyguyu yaşayabilmek ister ve ama erken ama geçte olsa evlenmeyi kafasında her daim barındırır. kafasında canlandırmış olduğu ideal erkek tipini bulduğunda evlenebilmek için kafesleme yöntemini kullanır ve erkeği kendisine bağlayarak evlenmek için her şeyi yapar. bazı kadınlar kafasında yaratmış olduğu ideal erkek yani muhtemel çocuğunun babası karakteri ile erken yaşlarında karşılaşır ve kadınların üstün yetenekleri sayesinde bir şekilde bu ilişki evlilik ile sonuçlanır. buraya kadar her şey normaldir ancak erken yaşta evlenilmesi çift için pek olumlu sonuçlar doğurmayabilir. bu nedenle ki günümüzde boşanma davalarının syısı her geçen gün artmaktadır. kadının doğurganlık özelliğinden kaynaklanan bu içgüdüsel tutumu erkeğe göre daha baskındır ancak belirttiğim gibi her zaman olumlu değildir. hele ki son dönemde hiç değildir.