önce anneye daha sonra babaya sorup ortak olarak söyledikleri şeydir. ancak kişinin de burada ki baba ya da anne figürüne eş değer olmalı, karşı cins içinde yine eş değer birini bulmak lazımdır ki, şartlar geçerli olsun.
tabi aynı gelir düzeyi, aynı mesleğide tutturmak lazım,
birde burçlar aynı olmalı,
hala vazgeçilmedi mi? ozaman bulunan herhangi bir karşı cinsle evlenilebilir.
ilk sene *çocuk yapmamak. en azından biraz birbirinize zaman ayırın, sevgili gibi gezin tozun. ilişkiniz sağlamlaşsın. nasılsa çocuk gelince bunlara hasret kalıp 'artık eskisi gibi değiliz' deme ihtimaliniz yüksek. en güzeli bir iki sene çocuk sahibi olmadan, evliliği yürütüp yürütemediğinize bakmak. *
uzun ömürlü ve sağlıklı bir evlilik yaşayabilmek için dikkat edilmesi gereken kurallardır:
1. eşler ortak verilecek bir kararda birbirlerinin fikirlerine saygı duymalı, ortak bir paydada buluşabilmelidir.
2. fedakarlık, başlı başına reşad altını kıvamında bir kuraldır. ihtiyaçların öncelik durumuna göre bir taraf diğeri için gözü kapalı fedakarlık yapabilmelidir.
3. yalan kelimesi lügattan çıkarılmalıdır. o anda doğruyu söylemek tartışmaya dahi sebep olsa yalana başvurulmamalıdır.
4. eşler birbilerinin ebeveynlerine saygı duymalıdır.
5. yukarıdaki kurallara uyulduktan sonra sağlıklı bir cinsel yaşam ve belli standartlarda yaşamınıza devam etmenize yetecek bir gelirle evlilik insanın ömrünü uzatacak bir hal alır.
böyle bir travmayı altın kurallarla sınırlandıramayacağımız durumlar silsilesidir. evlilik bir ip üzerinde dengede kalmaya çalışan iki cambazın haline benzer ki gerekirse takla atmayı bilmek gerekir. zaten bir cambaz düşerse evlilik de biter.
nerede susman gerektiğini öğrenmek.
bir de meşhur nefes alma egzersizi var. hani; çok sinirlendiğin anlarda derin nefes alıp 10'a kadar sayıyorsun ya, hah, işte o. gayet faideli bir kendi kendine terapidir evliler için.
başlarda kural filan yoktur.aşk kural tanımaz çünkü.
zaman geçtikçe klozet kapagındaki çiş lekeleri batmaya başlar sanırım.evet altın kural bunu yapmamaktır.
hakaret etmeden,karşıdaki bayan ise sürekli onu taklit edercesine tartışmak.kadınlar bundan hem nefret ederler,hemde severler.ayrıca kadınlar hem nefret edip,hem sevdiği şeyleri kaybetmek istemezler.