Türkiye istatistik Kurumu'nun (TÜiK) 2010 yılı araştırmasına göre; Evli bireylerin de evli olmayanlara göre daha mutlu olduğu dikkati çekti. Evlilerin yüzde 63,7'si, evli olmayanların ise yüzde 53,5'i kendisini ''mutlu'' olarak tanımlamış. istatistik ama ne kadar doğru tartışılır elbet.
bizde şöyle bir durum vardır, kimse yoğurdum ekşi demez. çok aşikardır ki, evli olanlar, bekarlardan daha mutsuzdur. ama bunu kolay kolay dile getirmezler, getiremezler.
*kendi istatistiğimdir, tüik'ten daha geniş kapsamlı ve doğrudur. *
3 yıl sonra yinelenmiş ve aynı sonuç çıkmış olan istatistik saçmalığıdır. insana sormazlar mı sen bu istatistiği neye göre yaptın diye?
şimdi tüik e sormak istiyorum acaba evli insanlar evlendikleri için mi mutlu oluyorlar yoksa mutlu olup düzenli bir hayat sürdükleri için mi evleniyorlar? ben araştırma yapmadım ama şunu biliyorum ki bekarlığı kendisi seçmiş olan insanlar ikiye ayrılır birincisi psikolojik veya çeşitli sıkıntıları olup evlenmeyenler ikincisi ''ben her çiçekten bal toplamalıyım'' diyenler ikinci kısım zaten mutlu o aşikar peki ya birinci kısım? e o adamlar zaten mutsuz zaten sıkıntıları var ve bu yüzden evlenmediler yani evlenmedikleri için mutsuz değiller zaten mutsuzlar ve evlenmediler. ama tüik gibi sayısal verilerle iş yapan bir kuruma bu kadar önemli bir şeyi göremeyip lafı ''bikirlir evliliri göri dihi mitsiz ivlinsinler mitli ilsinlir'' demeye getirmek yakışmıyor.
maddi sikinti ve sevgisizligin musallat olmadigi her evlilik mutlu gider bir sekilde. boyle evlilikler bekarliktan guzeldir. tu kaka degil evlilik ama mutlu olmanin da tek yolu degildir. zaten beraberken mutlu oldugun insanla evlenirsen evlilik bekarliktan guzel olur.
mutluluğu salt evlilik ve bekarlığa kategorize etmenin yanlış olacağı durumdur. mutlu evlilikler de var, halinden memnun olmayan bekarlarda. evlilik çok geniş kapsamlı bir süreç. bu kadar iddialı bir önermeyi içermek ancak evli çiftlerin bileceği bir şeydir. evlilik isteyenlerdenim ileride ama, şu anda halimden de memnunum. nasibimizde varsa olacak olan olur zaten.
Şener Şen'in "çıplak vatandaş" filmi misali para kazanmak için uğraşır durursun. Hele benim gibi kendi işini yapan biriyseniz maaşınız yoktur, geçiminiz o ayki performansa bağlıdır. Orospu çocuklarının nazı, kaprisini çeke çeke ülkenin bürokrasisi ile boğuşa boğuşa 3 kuruş kazanırsın, 1'i masraflara gider, 1'i vergi olarak gider, diğer 1'ini eve getirirsin, eşin ev hanımı ise ve o da benimki gibi müsrif iseo getirdiklerin daha gelmeden havada erir, gider. Sen hep dübüründen solursun, geceleri, wc'de falan hep napıcam parayı nerden bulurum diye hesap yaparsın, hasta olsan da performansın hep üst düzey olmak zorundadır, metrobüste sinek gibi sıkışır biryerlere yetişmeye çalışırsın, vs vs vs.
Ama kapıyı çalarsın, 3-4 yaşlarındaki çocuğun seni karşılar, kucağına atlar, maymunluk yapar. işte o anda iyiki evliymişim dersin.
Evliliğin bekarlığa karşı artı yönleri:
1-Yalnız değilsindir, birşeyler paylaşabileceğin insanlar vardır.
2-Çocuk.
3-Düzenli sex hayatın vardır. Emmanuela ya da eskort peşinde koşmazsın.
Bekarlığın artı yönleri:
1-Kafanı dinlersin, istediğini yaparsın.
2-Çocuk mızmızı kafanı şişirmez.
3-Ekonomini kendin kontrol edersin, başka bir insan sürekli sana kara delik açmaz.
