türkiye'de yaşayan ve hatta dünyada dahil evli çiftlerin yüzde 70'i mutsuzdur. çünkü evlilik insan doğasına ters bir kavramdır. doğal değildir. insan icadıdır. zorunlu olarak sürdürülen bir birlikteliktir.
bunun yanında mutlu olan yüzde 30 ise uludağ sözlük bünyesindedir. şüphe yok yani.
bekarların yüzde 90 ı mutsudur.
evlilerin yüzde 70 i mutsuzdur.
evlenip boşananların yüzde 10 u mutsuzdur.
evlenip boşanıp tekrar evlenenlerin yüzde 95 mutsuzdur.
evlenşp boşanıp tekrar evlenip tekrar boşananların yüzde 3 ü mutsuzdur.
böylece gitgide mutsuzların oranı yüzde sıfıra yaklaşıyor.
evlilik araçtır.
insanlar genel olarak mutsuzdur, ama hayatlarında bazı değişikliklere giderek, hayatı daha yaşanılası bir hale getirebilirler.
ancak evlilik bileklerdeki altın bir kelepçe gibi olabilir kimi zaman. değişiklik imkanı vermeyebilir. evlilik özgürlükleri kısıtlar.
sevgilinizle mutsuz olduğunuzda ki ayrılışınız ile eşinizden ayrılışınız bir değildir. ancak mutsuzluğunuz aynı şiddettedir.
etrafımda bulunan evli insanların çoğunluğunun mutsuz oluşu, evlilik kurumundan çokta alakasız düşünülmemelidir.
bekarlar mutlular mı, onlar da değil.
allahtan belasını aradığı için mutsuz olma durumudur. acaba evlilik ve aile müssesesi olmasa hangi gerizekalı çocuk yapma zahmetine katlanacaktı ve acaba böyle bir mutsuzluktan şikayet edecek insan da bulunacak mıydı.
not: evlilik insan icadıymış, dedesi buldu sanki.
bekarların mutsuzluğu da yadsınamaz bir gerçek. kabul. bu zaten çağımızın dayattığı bir sorundur ama şunu kabul edelim bekar bir insan özgürdür. mutsuzluğu tek başına yaşayabilir. evlenen insanın mutsuzluğunun altında zorunlu olarak kronikleşen bir durum ortaya çıkar ve bu mutsuzluk bir kişiyle sınırlı kalmayıp eşe ve çocuğu ve hatta öteki aile biriylerine kadar yayılır ve doğal olarak toplumun geneline sirayet eder. burda evli çiftlere vuralım diye bir durum söz konusu değil. hangimiz büyükbabamızın aşkına bakıp vay be eskiler neymiş demeyiz. eskiden nasıldı bilinmez onların destansı yaşamlarına baktığımız zaman fotoğrafa sadece uzaktan bakınırız. detaylara inmek istemeyiz.
evlilik sistemlerin ve toplumsal kalıpların dayatması olduğu sürece mutluluk mümkün değildir.
küsüratlı sayı verrilmediğinden pek inandırıcı gelmiyor. mesela ''%72.3'ü mutsuzlur '' denilseydi '' ''lan yoksa ben mutsuz muyum'' diye oturur düşünürdüm.
mutsuz olmayı kendine iş edinenler bile var. bu, evliliğin getirdiği bir şey olmaktan ziyade kişinin bir türlü tatmin olmayan duygularının olmasından kaynaklanıyor. mutsuzum demek kolay; ama niçin mutsuz olduğunu söylemek bir o kadar zor oluyor.
katılmadığım önerme. belki çok mutsuz günler yaşarsın ama günün birinde oturup düşündüğünde aslında mutlu olduğunu ve onsuz hayatın sandığın kadar keyifli olmadığını farkedersin.(en azından %69.3ü için böyle oldğunu düşünüyorum *)*