Kadın evde köfte pattis filan kızartır. Kek çırpar. Kırmızı pòtükare masa örtüsünü, tabak çanağı çantaya yerleştirir. Hebele lübele koşturur.
Erkek kişisi, hadiiii yeaaa, akşam oldu diye çemkirir.
Kanadı, eti alıp, mangal nevalesini bagaja atar.
Tuzluk unutulmuştur, er kişisi gene çemkirir.
Karnı doyunca sakinleşir. Çay içerken iyice minnoşa döner.
Akşam olur eve dönülür, er kişisi duş alıp popoyu devirir, hatun kişisi halâ piknik malzemeleriyle uğraşmaktadır ve söylenmektedir.
S..kmişim pikniğinizi!
bir başlık sorusu. çocuk yoksa açılabilir iki tane sandalye açılır veya çimlere serinililir. ki zaten ben şöyle düşündüm ya. evli çiftler nasıl piknik yapar denilmiş. ben bekarım en son piknik merasimini geçen yaz yaşadım. ondan öncekini hatırlamıyorum bile. yani şunu demek istiyorum. piknik yapmak, daha çok aile olmaya hitap ettiği için evli çiftlerin piknik yapması doğal akışın içinde.
günlerden pazardı, hadi toroslara çıkalım da serin bir ağaç altında bir piknik- kahvaltı yapalım diye yola çıktık sabahın köründe.
adana'dan 80 km gidip ana yoldan da ayrılıp dağ yollarından 10 km .kadar gittik. bir biz varız orada bir de kurtlar kuşlar.
neyse hatun kahvaltılıkları yere serdiğimiz çula yaymış, ekmekleri dilimlemiş, yumurtaları pişirmiş, herkesin çay bardağını hazırlamış, içlerine de şekerlerini atmış.
küçük tüpte kaynayan suyun üzerine demlik koyacakken dedi ki ; " çayı unutmuşum ".
gerisini yazamıyorum anlayın. işte çay keyfi işte piknik.
çay içmesen geberir misin diyenleri duyar gibi oluyorum. siktirin lan geberirim tabi ki.