Normaldir, çünkü evli olup bekar gibi takilirsan aşık olursun. Evli biriysen senin bir kocan/karin oldugunu hayatini ona adadigini unutursan asik olursun. Zaten tanisirken parmaginda yuzuk yoktu, ilgi gordugunde hosuna gitti gulumsedin, beraber zaman gecirmek imkan bile sagladin. Sonra asik oldun.Sadakat, ihanet, günah gibi kavramlar bence aşk karşısında çok daha ağır. Yine de imtihaninizsa kariniza/kocaniza sarılın. Eğer hala asik olduğunu dusunuyorsan eşine soyle.
Karaktersizliğin bir bedende birleşmiş halidir. Azgınlık ve sadık, dürüst olamamak, başta düşünülecek şeyleri düşünemeyen veya uygulayamayan iktidarsız insan, ayrıca yakında çağımızın en büyük sorunu olacağa benziyor.
Düşük insanların yapacağı eylemdir. Bir insan evlenene kadar kafasına eseni yaşayabilir günümüz hukuk sisteminde. Ama evlendikten sonra yok ben şuna aşığım, yok ben buna aşığım vs. demek olgunluğa ulaşamamışlığın, çocuk kalmışlığın işaretidir. Dikkat edin bunları düşük dedim. Kötü demedim. Çünkü zaten bu tip düşük insanlar kötü veya iyi olarak sınıflandırılamayacak kadar acizlerdir. Evrimin en ilkel dönemlerinden gelen güdülerini dahi kontrol edemediklerinden kötü veya iyi sıfatını da hak etmezler. Geçen amerikada aldatan eşlerin açıklamalarına baktım. Çoğu başkasına aşık olduğumdan aldattım demiş. Ne bu şimdi? Aşıksan boşan demez mi insan? işte bunların aşkı beyinde anlık olarak belli moleküller salgılatan yeni partnerler bulmak üzerine kurulu.Doğada alpha male diye bir şey var. Klanlardaki kaymak tabaka. işte dişinin bilinç dışına o mesajı gönderdiğinde oluşan anlık heyecanlanmalara aşk diyor orospular. Erkeklerin durumu daha da fena. Çoğu sadece kendi içinde kalan öz saygı, amaç vs. boşluğunu cinsellikle kapatmaya çalışıyorlar. Kafasını içerdeki sineği ödürmek için duvara vuran nemrut gibi her yeni "aşk" ta biraz daha yara alıyorlar. Biraz daha düşük hale geliyorlar. Herşey biraz daha sıradanlaşıyor. Biraz daha düşükleşiyor. Fakat her uyuşturucu bağımlısının da bildiği gibi her seferinde bu son olacak demekden de geri kalmıyorlar. Her çektiği doza bu son doz demeye alışmış her bağımlı da bilir ki son vurduğun altın vuruş olur. işte bunlardaki de o hesap, her "aşk"larına son aşkları diyorlar altın vuruşa ulaşana kadar.
Bunun dışında eğer mevcut eşinizden daha iyi bir aday bulduysanız size bakan, son derece normal durumdur günümüz insanları için. Çünkü zaten nerden baksan toplumun %99'u kötü ve iyi olarak sınıflandırılamayacak olan bu düşük sınıfın üyesi.
Fakat tabii bu yorumlar amerika filan için. Türkiye'nin batısının 10 doğuya doğru bir yirmi otuz yıl daha var o hale gelmesine.
Evli olup başka birine aşık olmak diye bir şey yoktur, evli olup da yeni heyecanlara yelken açmak vardır.çünkü zaten bir kadın cebinde adamın, o böyle görüyor, diğeriyle de bir iki cilveleşsek gönül eğlendirsek ne olur diyor.
Zorunlu evlilik yapan insanların varlığı reddedilemez ki.
Ya da kişiliğin surekli daha güzeli veya doğruyu arama istediğinin yaşlandıkça farklılık göstereceği de aşikar değil mıdır.
Tabi burdaki asıl mesele hak yemek ve mağdur etmek meselesi.
Bunu yaşayan kişiden duyduğumda haksızsın veya haklısın diyebilecek kadar durumu anlayacak bir vizyonda olamadığımı düşündüğüm için sessiz kalmak zorunda olmam gerektiğini hissettiğim acı bir gerçektir.
Evlilikle sevgililik arasındaki tek fark ilişkinin taraflarca imzalanan sözleşme sonucu resmiyet kazanmasıdır. insan hayat boyu aynı kişiyle yaşayacağının garantisini veremez ama iş resmiyet kazandığı için vermek zorunda kalır. Aşık olmakta herkesçe kabul görmüş son derece insani bir durum olduğuna göre evli olunca aşık olmak hala insani bir durum olarak nitelendirilmeli. Yok efendim evli adam/kadın başkasına aşık olamaz diyeceğiniz bir dünya yok maalesef. Evli değilseniz tercihlere daha ılımlı yaklaşılıyor fakat evlilikte tercihlerin sonucu daha hasarlı...
Edit: Entrylerin geneline bakınca sadakat kavramını bir ben mi hatırlıyorum diye sordum kendime, sevebilirsin elbet bu senin elinde değil fakat eşinin yüzüne bakarak bu fikirleri sürdürmen ihanettir başka bir şey değil.