insanın hayat arkadaşıyla bir yaşam antlaşması imzalayıp, ölüme dek yalnızlığına son veren, saçma sapan sonu bir türlü gelmeyen sevgili ilişkilerinden kurtaran, bir erkeği baba - bir kadını anne olma şerefine ve mutluluğuna ulaştıran, insanları aile sahibi olma amacına eriştiren durumdur.
kimileri için sınırsız seks kimileri için ise aşkın devlete ispatlanmasıdır. kim için ne anlam ifade eder ise etsin herkes için kaçınılmaz son olmak ile beraber herkesin ortak paydasıdır.
Ergen beyinlerin sex unsuru olarak gördüğü kurum. Evlilik paylaşmaktır, huzurdur, haftasonları erkenden kalkıp kahvaltı hazırlamaktır. işten dönmek istemek için sebeptir. Karın ve çocuğun karşılar seni kapıda sımsıkı sarılarlar sana içten bir gülümsemeyle sıcacık.
Not: evli değilim
akşam eve girdiğinizde çocuklarınızın ve eşinizin "hoşgeldin" demesidir. güzeldir, bütün yorgunluğunuzu alır. yemekten sonra bir türk kahvesi içmenin keyfidir sigara eşliğinde. ya da çocuklarınızın derslerine bakmaktır zaman zaman.
gayet normal bir durumdur, işi keyifli, yaşanılır ve/veya çekilmez yapacak olan insanın kendisidir.
bu kadar karamsar yönde abartmayın bu olayı, kutsaldır, iyidir, güzeldir. siz siz olun yeter.
türkiye şartlarında her babayiğidin harcı değildir. özellikle bizim jenerasyondan. büyük sorumluluktur, zordur, pahalıdır. hayatında hiç yapmadığın kadar para hesabı yaptırır. iş güç derdine düşersin, her sabah lan acaba işten çıkarırlarsa ne bok yiyeceğim diye düşünürsün ve bu yüzden kazandığın parayı bile doya doya harcayamazsın harcatmazlar adama. üç kuruş parayla geçirmeye çalışırsın bir de çocuk oldu mu haydi, çocuğu yap ben bakarım diyen devlet kazığın budaklısını daha derine sokar o zaman. bu zor zamanlarda tek mutluluğun çocuğunun büyüdüğünü görmek olur, onu da kusmuk bok temizleyerek göreceğinden bir problem yok. üzerine bir de eş tartışmaları ve kızını senden kıskanan armut kafa kayın peder ve eşin ailesi oldu mu daha tadından yenmez. ha gerekli midir? hayır değildir, açıkçası yemediği için pek düşünmüyorum. zaten ortalıktaki kezbanlara da güven olmuyor. otuzbir çekmeye de alıştık zaten, devam böyle.
