insanlarin icinde yasadiklari toplumsal, ekonomik, politik ve de bik bik yapi evliligin de, yuzugun de nasil olacagi uzerinde cok ama cok etkili ve de yetkilidir. o yapi ne kadar geri ise, onun icindeki evliligin, beraberligin bicimi de oyle gosterisli ve sekilcidir.
daha zengin bati ulkelerinde bireyler icin evlilik de yuzuk de kimsenin umurunda degildir. bizde muhimdir tabi yuzugu takmak da, sonra cikarmamak da. bir tur aslinda toplumun onemsedigi, yucelttigi kurumunu savunmak, korumak, kollamak amaciyla bireyler uzerinde olusturdugu baskidir. kendi capinda da haklidir tabi. duzenini koruyacak. yok oyle ben evlendim diye yuzugu takmak sonra da arkasini donunce karin, kocan cikarmak. evliligi torenlerle etrafa duyuran o gizli toplumsal duzenin kendini koruma gudusu parmaktaki yuzuklerle, elinize tutusturulan tapularla korumaya calisir o kiymetli kurumunu.
evlilik iki insanin akil, beden ve ruh birligi olmadan asla yuruyemiyecek bir seydir. bu nedenle de istediginiz kadar koluna, bacagina yuzukler, halatlar baglayin karinizin, kocanizin asla ise yaramayacaktir. en sadik, en kiymetli iliski belediyeden verilmis cuzdanin, parmaga takilmis parlak sari halkanin size bahsettigi olacak diye bir garanti yoktur unutmayin. parmaklara ozgurluk! *
en başta takarak yaptıkları hatayı daha da ileri götürmeleridir.
yüzük dediğin, damga be kardeşim. resmen, ben akşamları bir kadınla/erkekle yatıyorum ve bunun için devletten izin aldık demektir.
belki eskiden bir işlevi vardı, kadınlar ve erkeklerin evlenmeden konuşamadıkları dönemlerde bir işe yarıyor, kendine karı/koca seçen insanlara kolaylık sağlıyordu ama artık bitti kardeşim o işler. millet, internetlerde filan, karşısındakinin yatakta nelerden hoşlandığını öğrenip öyle harekete geçiyor. yüzük mü kaldı anasını satıyım.
aldatma amaçlı yapanların artık yapmamalarının daha verimli olabileceği eylemdir. nitekim bazı kadınların daha çok evli erkeklerden hoşlandıkları rivayet edilmektedir halk arasında.
ama kadınları genellikle duygusallık çektiği için ve yüzük de sola takıldığı için sol eli de sağ beyin yani beynin duygusal kısmı yönettiği için ben bu adamı tavlarım diye düşünen kadınların (tam tersi de olabilir: yüzük sahibi kadın ve bekar erkek) da kendilerini kanıtlama çabasını beraberinde getireceği için, gerçekten eşinizi aldatacaksanız ve o yüzüğün duygusal ağırlığını taşıyamıyorsanız eşinizden ayrılın, ya da çıkarmayın yüzüğünüzü böyle daha güzel aldatırsınız dedirten durum.
sanki evli değillermiş gibi, birkaç saatliğine özgürleşebilmek için insanların alt beyinlerinde varolan bireysellik düşüncesinin dışa vurumu ile kendini kendine ve insanlara kanıtlamak için oluşan aldatma fikrinin bileşimi.
eşini aldatan çapkın insanların yapmasının gereksiz olduğu eylem. çünkü bazı hanımefendiler ya da beyefendiler evli insanların yüzüklerinin çok çekici geldiğini düşünüyorlarmış. *
her yıl dönümünde yenilense bile, yalnızca bir simgedir yüzük. sevginin önüne geçemez, parmakta değil insanın beyninde, kalbinde olmalı sadakat halkası, ve beynindekini çıkardığı zaman, ihanet etmeden bitirebilmeli, ki insan kalabilsin.
evli insanların dışarı çıkarken yüzüklerini çıkarması:
yüzük: evliliğin maddesel simgesi.
evli olduğu halde, dışarı çıkarken büyük ihtimalle evli olduğunu kimseye belli etmemek için yüzüklerini çıkartan insan eylemidir. kişi kendisinin evli olduğunu göstermek istememekte ve kafasına göre özgür takılmak istemektedir. bu kişi eve geldiğinde yüzüğünü takar ve evli biri olarak hayatına devam eder.