genç hemcinslerinin önünü tıkayan, o tek kişilik kontenjanı haksız yere işgal eden evli erkek başta birinci planda sorgulanması gerekir.
çevresinde o kadar yaşıtı olan genç delikanlılar varken, gidipte kendisinden çok büyük bir adama gönlünü kaptıran kız ikinci planda sorgulanması gerekir.
üçüncü planda da adamın karısını ve genç kızın çevresini (aile, arkadaşlar, eski sevgililer, vs.) sorgulamak gerekir. bu 2 insan neden böyle birşeye kalkmışlardır? acaba...
bu tür olayların bahanesi olmaz yok aşık olmuşmuş yok gönülmüş şuymuş buymuş.ya bir erkek çok duygularına bağlı değildir yani kadını daha çok cinsel olarak arzular bunu kimse yok öyle değil bizim de kalbimiz var demesin neyin ne olduğunu herkes biliyor kadınlar safca düşünüyor erkek o an kadını cinsel arzularını tatmin edinceye kadar göklere çıkarır sonra işi biter ben karımı seviyorum çocuklarım var diye başlar yarak gibi ortada kalır kız veya evlenseler bile çok uzun sürmez en azından ben çok mutlu mesut devam eden görmedim.evlilik aşkı öldürür derler ne öldürmesi erkeğin cinsel hevesi geçiyor hepsi bu.
evli erkekle birlikte olan kıza kaşar damgası yapıştırmak yerine olaya bakış açısını değiştirip,evli olup ta kızlara yavşayan,karısını aldatan şerefsize söz söylemek gereklidir.sanki kız zorla kendini erkeğe yamıyor.karısını aldatmayı kafasına koymuşsa bir erkek ve eyleme geçirmişse o evlilik zaten bitmiştir.kızın suçu yoktur.
aşk mantık ile hareket etmeyi engeller desemde, bu tür kızların haksız olduğu bir gerçektir.
birçok erkek evli olduğu halde fındırk kırayım ister. neden ister, evliliğini canlı tutmak için, aklınca. ama karşısındaki kadını anlama durumu olmaz hiçbir zaman. bu da benim gibi duyguları olan bir insan olaya objektif bakayım canını yakmayayım demez. her zaman ilk kural onların duygularına göre hareket etmektir. o yüzden aceleci davranırlar ve elde etmek için afedersin yapmadıkları maymunluk kalmaz. yaşadım biliyorum.
adam evli, ama eli işte, gözü oynaşta. vay efendim eşi ile zorla evlendirilmiş, aşkı tatmamış. zıkkımın pekini tat arkadaşım. evlenmeseydin, ailenin istediği bir yaşam tarzını benimsemiş ve evlenmişsen o kadınla, ona saygı duymak zorundasın. beni de bu duruma alet edemezsin. bu kadar ya. belki ben de ona karşı boş değildim ama evli olduğunu ilk an söyledi zaten, ilk başta sorulacak soru bu olmalıdır her zaman. evli misin? değil misin? evli olduğunu söyledi ve o an bütün duygularım silindi. ben eğer bana yapılmasını istemiyorsam bir şeyi. bir başkasına da yaptırmam. buna alet olmam. yuva yıkanın yuvası olmaz bu bir gerçek. yarın bir gün ilerde eşim aynısını yapmaya kalkışsa "erkektir yapar, ama kadın neden bu kadar ileri gitmesine izin verdi" diye düşünürüm. evet sığ beyinli olabilirim ama her zaman dediğim gibi. dişi sallamazsa, erkek havlamaz.
beraberliklerinin sonunda adamın yine karısına döneceğini bilmesi gereken kızdır. yuva yıkandır. ben ayrıca sinir olurum böyle tiplere, evliyken aldatanlara, evlilerle birlikte olanlara( kadın-erkek aynıdır) kardeşim aşık olabilirsin gönül bu, boşan ne halt yiyorsan ye gerzek.
bekar ama follofoş olmuş orospudur. giren çıkan belli değildir, evli, bekar, dul farketmemektedir.
(bkz: yol geçen hanı) cidden han gibi olmuştur bence yani.
not: kimse kusura bakmasın ama evli bir adamla birlikte olan bir kadının tasavvuru bile insanda tiksinti uyandırıyor.
erkek bir hayvan, kız ise(erkeğin evli olduğunu biliyor ise) iki katı hayvandır. sonra kimse demesin "bu erkekler hep böyle anacım" diye. erkeklerin uçkuruna düşkün olduğu aşikâr olduğu bir toplumda sen ne bok yiyorsun? tamam evli olan taraflar anlaşamaz, geçinemezler ama resmi bir bağ var ortada. peki evli olan kadın ne yapsın? hadi onu geçtim bundan haberi olan çocukları ne yaparlar?
umursamayın sakın amına koyduğumun aptal çifleri. nasılsa bir çocuğun geleceğini karartmak çok kolay.
erkekten bir beklentisi olmayan, zaman zamanda hatta çoğu zaman kendine kızan kızdır. Dayaklıktır aslında. ilerde kendi başınada aynısı geldiğinde anlayacaktır hatasını. Aslında biliyordur ama kabullenmek istemiyordur. Adamın çocuklarını düşünüp yaptığı saçmalıktan kurtulmak isteyen, sonunda kullanıldığıyla kalacak kızdır.
zamanında abimin başından geçmiş olan bir olay. evlendikden birkaç sene sonra abimin eski neşesini özlemeye başlamıştık. eskiden gülümseyerek merhaba diyen adam gitmiş yerine gözlerini bile bize değdirmeden merhaba diyen bir adam gelmişti. aynı apartmanda oturduğumuzdan dolayı akşamları yengemle kavgalarını duyuyorduk. bir zaman sonra yengem evi terk etti. abim 8 ay öylesine bir hayat sürdü. gündüzleri işinde akşamları ise kendi katında kimseyle konuşmayan, kapıyı çalsakda açmayan, insanlardan kaçan biri olmuştu. yengem ise babaevinde hala şartlarını bize iletmekle ve " bunlar olmazsa katiyyen dönmem havalarında" dolanan bir despotu oynuyordu. birgün abimin bana gülerek merhaba dediğini farkettim. nasıl olduğumu bile soruyordu. bu günlerce sürdü, babam annemde bu değişime seviniyorlar ama olayın iç yüzünü anlamaya çalışıyorlardı. Annemin uzun sıkıştırmaları sonucunda ; boşanmak istediğini hayatına başka birinin girdiğini anlatmış. ailem ilk başlarda ne kadar terslesede dediğinden vazgeçmedi. boşanma haberini alan yengem daha bir ılıman daha bir uzlaşmacı kişiliğe büründü. ama ne fayda, boşanma davası açıldı ve şuan bile sürüyor. Abimin diğer kızla olan ilişkiside sürüyor ve bitecek gibide gözükmüyor.
şimdi bu kadar olaydan sonra bir insanı tekrardan hayata döndüren birine kaşar etiketi vurmak ne kadar doğrudur sizin vicdanınıza bırakıyorum. kadınlar veya erkekler öncelikle evliliğin bir ele geçirme zaferi olmadığını bilmeleri gerekiyor. eğer insan kendini çok vazgeçilmez görmeye başlarsa inanın ki, ilk vazgeçilen kendisi oluyor. Haa derseniz ki senin hikayen milyonda bir olur; olsun olsunda milyonda bir olsun.
Tercih, sonunda karısı olacağından terkedilecek ya da ilişkileri deşifre olacağından bokun içine batacak olan kızdır yani tüm olasılıklar aleyhine olan kızdır.