aşkın gözünün kör olduğunun en büyük ispatıdır. heran, heryerde bu ispat çıkar karşısına insanoğlunun. kesinlikle aşağılamamak lazımdır bu kişiliği, gün olur devran döner aynı şey başına geliverir. kalırsın mal gibi ortada.
evet hiç hoş bir şey değildir. özellikle aşık olunan kişinin eşi tarafından. ki o da haberi varsa eğer. ama kimse istemez evli birine aşık olup acı çekmeyi. hayır adam da sana aşık olsa karısından boşansa seninle evlense bu sefer vicdan azabı çekmek var. yuva yıkan kadın konumunda.
çok görmemek lazım. her şey insanlar için. bazen insan, duygularına hakim olamıyor. *
hayatın taktığı en büyük çelmelerden biri değil midir zaten akılla kalp arasında kalmak. bu da onlardan biri işte. gönül avazı çıktığı kadar bağırsa da nafile akıl tokat atmak için bir adım öndedir hep. vicdan yaparsınız aşık olduğunuz kişinin eşini çocuklarını düşünürsünüz acınız artar ama sevginiz azalmaz daha da körüklenir pinpon topu gibi savrulur durursunuz arada.
Böyle bir durumda sonuna kadar aksine diretilmesi gerekir. Umut denilen şey bunda yoktur olmamalıdır.
Ola ki umutlandınız, hemen aklınıza eşiyle ve varsa çocuğuyla/çocuklarıyla bir evin içinde ne kadar mutlu mesut olduklarını getiriniz. Kesmedi mi?
Düğünlerinde ne kadar mutlu ve heyecanlı olduklarını düşününüz. Yetmedi mi?
Karşı tarafın eşine ne kadar bağlı olduğunu düşününüz. Bağlamadı mı?
Aklınıza sürekli eşiyle olan mutlu hallerini getiriniz, birbirlerine sarılıp uyurken, film izlerken, gülüp eğlenirken vs. Acımasız görünebilir ama yapacak başka bir şey yoktur. Hâlâ mı olmuyor?
Acınızı kendinize saklayınız mutlu bir aileyi buna dahil etmeyiniz. Yapamadınız mı?
intihar edebilirsiniz zira o noktadan sonra karaktersizliğe girer. Velhasıl tutun efendim içinizde, orada patlasın.
Dipnot: şiddetle tavsiye edilmez, ne yapıp edip aksine çalışın. Geberseniz bile. Hem kendinize hem bir aileye yazıktır günahtır.