sobalı evde yaşayan, ısınma açısından daha çok güçlük çeken, fakat ekonomi açısından ideal ısınma aracını kullanan kişidir.
ortaya çıkması gereken yazarlardır.
bunlara "ezik", "fakir" diyenlerin alayı kıç kadar kombili bir dairede oturup, ay sonu doğalgaz faturası götlerine girmesin diye oturdukları oda dışında radyatörleri kapatıp tek odada battaniyeye sarınıp oturan tiplerdir.
Evimizde, kardeşlerimle uyuduğumuz odada güzel bir sobamız vardı. Geceleri ışığı söndürünce tavana yansıyan sarı güzel şekillere bakıp hayallere dalardık.Sabah küllerin içinde olduğu kovayı anneme yardım olsun diye tek başıma çıkartıp boşaltır dibini kömürle üstünü ince ağaç dalları ile doldurur tekrar yakardım. Kendimi gerçek bir centilmen gibi hissediyordum o sıralar.Güzel günlerdi. Şimdi kalorifer diye bir şey var.Ve hiç romantik değil. Bi kere insana centilmenlik payı bırakmıyor.. Ayıp yani
Uzun kış gecelerinde aynı odada toplanıp sobanın üzerinde demlenen çay eşliğinde keyifli sıcacık sohbetler, sobada közlenen patates, kestane ve elmanın nefis tadı, gece tavana
adeta dans eden alevin yansıması, ev halkının iç içe olduğu ve kimsenin teknolojinin azizliğine uğramayıp birbirinin neredeyse yüzünü unutmadığı samimi ve keyifli günler... işte bunların hepsini bir zamanlar sobalı evimiz yaşatmıştır bana. Fakirlikten ziyade büyük manevi zenginlikler katar hayatınıza.
kıskanılırlar, zira doğalgazlı evlerde büyüyen nesil, banyo sonrası gürül gürül yanan soba yanında yapılan iliklere kadar ısınma keyfini, pazar sabahları soba üzerinde kızaran ekmeklerle kahvaltı yapmanın lezzetini, akşamları tüm aile fertleriyle keyifle yapılan çay - kestane - muhabbet combosunu ve daha bir çok güzelliğini bilmeden büyüyor.
buradan hareketle evleri sobalı yazarlara sesleniyoruz; paylaşmak güzeldir hacılar, bizimle de paylaşsanıza bu güzellikleri.*
sözlükteki acitasyon timini görmemizi sağlamıştır, emin olun en az yarısı baba parasıyla kızlarla fink atan tiplerdir. değilse de sözlük ailesi olarak toplanıp petek gönderme kampanyası yaparız.
evleri kaloriferli veya Doğalgazlı olmadan ısınan yazarların evinden bahsedilmektedir. bunun başlık açacak kadar ne tür bir önemi olduğunu düşündüren sorudur.
zengin bebelerinin dalga geçtiği yazarlardır hey zengin bebesi sen kombinin üstünde kestane pişirebiliyormusun çay demliyormusun bunların tadına varamıyorsan hayata 1-0 geride başlamışsındır hadi eyvallah.
Kestanemi meyvemi alıp misafirliğe gitmek istedigim yazarlardır.
üstün de çamaşır kurutmak çay demleyip içmek banyo yapmaya üşenmek hep bunları çocukluk günlerini hatırlatır,güzeldir.