zanneder ki ardı ardına anlam ifade etmediği halde 20 kadınla yaşadığı şeyler mutlu eder onu. oysa yirmi kadının yüzü bile değişilmez sevilen kadının bir yanağına...
bağlanmanın, kimseye bağlanmamaktan daha kolay ve dünyanın en güzel duygularından olduğunu bilemez.
bilemez etrafında pıtır pıtır dolaşan, baba baba diye cilvelenen kız çocuğunun dünyasını.
20 yaşına gelmemiştir büyük ihtimal. hadi bilemedin 25 olsun. sonrasında arkadaşları evlenip ortada çük gibi kaldığında "ne oluyor lan" diye sorar. sonrasında da evlenmek ister.
not: bok var gibi niye evleniyorsunuz lan? üzülüyorum sözlük.
başlığı canlı örnek ile açıklamak
lise de ben evlenmem diye kıçını yırtan bi ahmet vardı. platonik aşkım olurdu kendisi. evlenmem dedi dedi ilk kendisi evlendi. çocuk da yapmış paşam.
böylelerini çok görmüşlüğümüz vardır... savunduğunu sandığı düşüncesinin aksine kısa zamanda evlenirler. Ardından da "yaww bu kader,kısmet dedikleri şey çok doğruymuş, insanın eli-dili bağlanıyormuş, nasıl oldu ben de anlamadım, sonuçta evlendik işte" şeklinde bir savunmayla akıllarınca içinde bulundukları durumdan çok da hoşnut olmadıkları izlenimini vermeye çalışırlar. Lakin bunu şimdiye kadar kimsenin yediği görülmemiştir...
doğru kişiyi bulamamış insandır. gençlik yıllarında cool görünmek için söylenmiş yirmili yaşların sonu ve otuzlu yaşların ortasında söylediğini hatırlamayacak insandır ayrıca.
yalnızlığıyla gereğinden fazla zaman geçirmiş insandır. hatunların dırdırına katlanmaktan bıkmıştır. kafası rahat olsun istiyordur. 40 yaşına gelip hala sözlüklerde at koşturan candır. hayatı tek başına göğüsleyebilecek kadar güçlüdür ayrıca. *
muhtemelen rahatlıkla seks hayatını yaşayan insandır. evliliği kasıntı bir birliktelik ve gereksiz bir bağlılık olarak görürken bekarlığı çok makbul birşey sanmaktadır. yalnız şöyle bir teori yapılabilir:
1- herkes seks hayatını rahatlıkla yaşasa, evliliğe katlanmanın lüzumu kalır mı? bence kalmaz.
2- evlenmeyen insan çocuk yapma zahmetine katlanır mı? kesinlikle katlanmaz. (avrupa ülkelerinde nüfus artış hızının çok düşük olması bunun en iyi kanıtıdır.)
3- evlilik olmadığı takdirde eğitimin birincil sosyal kurumu olan "aile" müessesesinin olmayacağı da aşikardır.
4- bizden öncekiler de aynı şeyleri düşünmüş olsalardı bu konuyu bugün burda tartışıyor olmazdık. çünkü muhtemelen "kahrolası" insan nesli varlığını sürdüremezdi.
not: kalbi kırılmış ve tek gerçek aşkını elim bir şekilde kaybetmiş olanlar önermemin haricindedir.
tek kıza sırf evlenildi diye yok düğün yok nikah yok koltuk, kanepe diye kamyonla para yedirmek yerine o parayla alman, rus derken hayatını yaşamak isteyen insandır.
gelin beni dinleyin. bu devirde evlenen enayi erkeklerden olmayın. sevgiyse sevgi. bastır parayı. bak nasıl seviyorlar seni.
yaşınız biraz ilerledi mi, böyle yaşlılıkta bana kim bakacak derdine düşerseniz hemen çocuk esirgemeden bir çocuğu evlat edinirsiniz. hem hayır işi yaparsınız hem sorunlarla uğraşmazsınız. evlilik çekilir mi ya?
özgürlük gidecek, kaynana dırdırı gelecek, yok çoluk çocuk besle.. ohh.. ben zaten elin veletleri yesin diye kazanıyordum. sakın bu devirde çocuk sahibi olan enayi erkek de olmayın.