kendisi bu zamana kadar doğru dürüst birini bulamadığı için annesi bu görevi üstlenmiş kişidir. çok önyargılı yaklaşmayıp bulunan adayları değerlendirmekte fayda vardır.
arkadaşlarımın çoğu benim sevdiğim olmalı, ben bulmalıyım diyo işin aslı. he mecbur kalanlar da artık sağda sola baktırıyo kendine hacı, nereye kadar yalnızlık?
evlenmeden uzak erkektir. Ailesinin yeter artık oğul seni de evlendirelim yok mu sevdiğin gibi sorulara ben daha evlenmek istemiyorum hatta daha değil hiç evlenmek istemiyorum diye çıkışan erkektir.
annesinin önerdiği kızla konuşup anlaşıp evlenen erkektir. sanki bizim uşaklar hep doğru kızı bulmuşta şimdi burda caka satıyorlar.
herkes sizi gibi ortam pezevengi değilki arkadaş hergün bi kızı yataga atmış olsun.
ve hem ortalıkta gezen kaşarlara nazaran feminist özgür kız ayaklarına yatmayan biri cok daha makbuldür.
hasılı kelam annelerimizi yabana atmayalım.
Genel olarak bu teyzelerle ağzım açık bir şekilde belediye otobüsünde uyuyarak evceğizime gittiğim zaman karşılaşmaktayım.
Yine böyle kafam sağa sola düşer vaziyette kulağımda listenin sonuna gelmiş françoise hardy parçası çalarken soldan ince bir dürtüklenme ile ayıldım yanımda 55-60 yaşlarında bakımlı bir hanım vardı ve telefonunu bana gösteriyordu. Beni uyandırma sebebini anlayamadım.
''Kızım oğlum beni aramış ama kaçta aradığını göremedim. Bi bakarmısın'' dedi.
Ah ulan dedim içimden ne güzel de uyuyordum. Oğlun şimdi kimbilir merede napıyor hangi dişiyle yürüşüyor hangi dişiden mesaj bekliyor sen neyi düşünüyorsun be teyzecim.
'' bakıyım hemen'' dedim.
Baktım abi teyzeciğimiz oğluşunu
'Aslan parçam' diye kaydetmiş. Ulan ya burada cool gözükmeye çalışan erkeklerimiz annelerinin telefonlarında kim bilir daha ne diye kayıtlı. neyse olabilir tabi. Oğluşunu aslan parçası olarak görebilir. Ama ilerleyen muhabbetler niyetleri belli etmişti.
Baktıktan sonra ''1 saat önce aramış sizi'', dedim.
Başladı teyzemiz isteğini belli edip kriterleri anlatmaya.
Ay kızım benim oğlum çok yoğun aslında ama yine de arar beni. Şimdi toplantıdan çıktım diye aramıştı. Birde çok ağır işi hep ingilizce. Ama iyi bilir benim oğlum ingilizce lisanını. Gitti ispanyalarda okudu. Birde o sıra bir kız arkadaşı vardı kız güzeldi de huyu kötüydü. Ayrılın dedim oğluma üzmesin seni dedim. Ama kızda sana benziyordu. Önemli olan huy. Ee 2 senedir yok tabi kız arkadaşı ama ben artık bi evlensinde istiyorum bu ne hep iş iş. Sen napıyorsun kızım demesiyle afallamış kendimi görücüye çıkmış gibi hissediyordum. Ama çocuğuda merak etmedim değil tabi. Lakin ipleri teyzemizin eline vermemek adına henüz öğrenci olduğumu son senemde olduğumu belirtmiştim. Teyzemiz e ne güzel mezun olup bir işr girersin hemen ingilizcen varmı senin gittinmi sende yurtdışına dediği anda sanki kendimi ringe çıkmış gibi hissettim. Evet teyzecim dilim var bende yurtdışında okudum dedim. Teyzemin gözleri parıldamaya başlayınca tabi bende round u kazanmış ve durağıma yaklaşınca toplandım e teyzemizde son lafını atarak kendine bir kar payı çıkardı tabi. "iyi bakalım kızım görüşürüz belki ilerde uzun uzun konuşuruz hoşçakal" demesiyle ayaküstü kapılmış hissi duymadım değil.
Yani burdan erkeklerin çıkaracağı çok konu var da neyse ben anımı anlattım.