Evlenen insanın bekar olduğu günlere yıllara göre yaşadıkları değişimlerdir. Biraz daha ağır başlı ve sorumluluk alabilecek kıvama geldikleri gerçeği gibi.
-ilk yıllar zorlu yıllardır. ömrünüz boyunca rahat bir hayat yaşamışsınız, özgürsünüz, aileniz size çok karışmamış... fakat birden bire sizin hayatınıza müdahale etme hakkı olan ya da olduğunu düşünen biri. alışmak zordur, fakat zamanla alışırsınız. o nedenle psikologlar ilk iki yılın, ilk beş yılın kritik yıllar olduğunu söylemektedir. bunlar evlilikte aşılması gereken eşiklerdir.
-sonra sorumluluk biner üzerinize. o zamana kadar düşünme gereği hissetmediğiniz -sizin yerinize anne babanız düşünüyordu zamanında- faturalar, borçlar, kredi kartları... tasarruf yapmayı, dengeli harcamayı öğrenirsiniz. tabii bu da zevklerinize kısıtlama getireceğiniz anlamına gelir. artık istediğiniz gibi gezip tozamaz, süslenip püslenemezsiniz. insanlar bu durumu genellikle 'evlenince sosyal hayattan koptu' veya 'artık kendine bakmıyo' şeklinde 'Yanlış' yorumlarlar.
-düzenli bir hayatınız olur. düzenli hayat demek, düzenli yemek yemek, uyumak demektir aynı zamanda. özellikle düzenli yemek yediğiniz vakit 'hızla' kilo alırsınız. oysa bekarken öğün atladığınız çok olmuştur. insanlar bunu da 'evlilik yaradı' veya 'evlenince kendini saldı' şeklinde yorumlar.
-evliliğin en önemli etkilerinden biri de çocuk sahibi olmaktır. çocuğunuz yokken az biraz bekar gibisinizdir. fakat çocuk sahibi olmak gerçekten insanı eğiten, hayatı öğreten bir unsurdur. prof. hocamız böyle derdi en azından. çocuklar insanı eğitir, sorumluluk sahibi yapar derdi. ateşi mi çıktı, hastalandı mı, aşısı ne zaman olacak, hangi okula vermemiz lazım, iyi bir öğretmen bulabilir miyiz, işi gücü olacak mı, evlenecek mi... ömür boyu bir telaş alır içinizi. çocuk sahibi olmak 'içinizde bitip tükenmeyen bir stress durumu'dur. ama çok güzel terbiye olursunuz allah var. *
-bir ailede büyüdünüz, kendi kültürünüz, ailenizin alışkanlıklarına göre belirdi. fakat evlenince sizden tamamen farklı hayatı , kültürü olan bir insanla hayatınızı birleştiriyorsunuz. garipseyebilir, alışkanlıklarını tuhaf karşılayabilirsiniz. evlilik demek bir anlamda 'ailelerin evliliği' demektir. burda kritik nokta 'ailelerin müdahalesine çok göz yummamak, gözünüz açık tutmak'tır. bir denge sağlamanız, aslında biraz da 'cambaz' olmanız gerekir. iki tarafı da idare etmek çok önemlidir. yoksa çok yıpranırsınız ve zamanla yetti artık, böyle evliliğin... diyerekten boşanmaya gidebilirsiniz. cambazlığı öğrenin *
-kısa süreli buluşmalarla, arkadaşlıklarla insanların huyu suyu öğrenilmez, kendi kendinizi kandırmayın. ancak 'aynı evi uzun süre paylaşırsanız' tanırsınız insanları. işte evliliğin en önemli etkisi budur. bitmez tükenmez hayal kırıklıkları yaşayabilirsiniz. o ilk başta yıkılmaz, harika bir kaideye heykel gibi oturttuğunuz kişi zamanla gözünüzden düşer, hatalarını, kusurlarına daha çok görmeye başlarsınız. aslında gerçekle yüzleşmedir bu. gerçek hayatı öğreniyorsunuzdur da farkında bile değilsinizdir. fakat insanların çoğu gerçeklerden kaçarak boşanır ve yine hayal dünyasının peşine koşar. bu bir yanılsamadır... ders almamaktır evlilikten.
-aradan beş on yıl geçince düzenli hayat size zevk vermeye başlar. bir yere ait olduğunuzu, biri tarafından önemsendiğinizi, değer verildiğinizi bilmek 'ruhunuzu besler' hani sezen ablanın dediği gibi besliyor sevgi varlığımız sevgiyi hafife alamazsın diyor ya. baba ya da anne diye çocuklarınızın sizi kucaklayınca beslenir ruhunuz, ilk adımlarını atınca, ilk okula başlayınca, bisiklete binince... kahkahalarını duydukça beslenirsiniz... bu da az bişi değildir hayatta.
-kendinizi kapıp koyuvermezsiniz, hayata bir plan, program çerçevesinde yaklaşırsınız. alışveriş yapılacak, veli toplantısına gidilecek, akraba ziyaret edilecek.... bu da depresyona girmenize engeldir. amacınız olur. zaten bir araştırmaya göre evli olan insanların -yaşadıkları onca strese rağmen- daha uzun yaşadıkları görülmüş. bekarlar daha ümitsiz ve bezgin olurlar.
erkeğin evlenmeden önce ki hayatında düzen yoktur .eve geceleri bazen geç saatte gelir kimseye haber vermez fakat evlenince eve erken gelmesi gerektiğini düşünür.
