evliliğin temeli toplumsal baskı ve sekstir,
toplumsal baskı kadını evliliğe,
seks dürtüsü de erkeği evliliğe iterek birliktelik oluşur,
gerisi devletle veya dinle yapılan rutin işlerdir, özü budur.
evlenmeyi, gönüllerin değil cinsel organların birleşmesi olarak gören kişi beyanıdır.
Birleşen gönüller 7/24 birlikte olur.sevgi alır, sevgi verir.
birleşen cinsel organlar sayılı gün ve dakikalar beraberlik yaşar.
ailelerin artık resmi olarak bazı şeylere göz yummak zorunda kalıyor olmasıdır. çünkü evlilik öncesi cinsellik günümüzde artık normal duruma gelmiştir ki doğrusu da şahsıma göre budur. aileler alttan alta, böyle bir duruma resmiyet kazandırınca tüm ahlaki değerlere saygı duruşlarını tamamlamış sayılıyorlar.
ayrıca bu önerme, 20.yy neslinin anne-babalığı sona erdikten sonra kendini eriyip bitirecektir.
toplumun temel birimlerinden ailenin ne hallere düştüğünün göstergesidir. hayata genel olarak "sikişmek" penceresinden bakan insanın evlenmeye, aile kurmaya bakış açısı da bu olur tabi. bakış açına sokayım.