Kişilerin bir sözleşme dahilinde birbirlerini garantiye almaya çalışması. Yapısı itibariyle doğal değildir çünkü yaşam hayat devamlı değişim halindedir. Bir gün birini çok isteyebilir ertesi gün nefret edebilir insan.
Bir diğer konu da eğer ben karşımdaki insanı garantiye almaya çalışıyor isem zaten bu başlı başına güvensizlik halidir ve bu ilişki başlamadan bitmiştir.
Gerçek evlilik tamamen özgürleşme olmalıdır tutsaklık değil.
Aslında istemediğin biriyle elli altmış sene yaşamak nedir. Boşanmak ise çözüm olmuyor mevcut yasalarımız ve geleneklerimiz yüzünden işler daha da çekilmez bir hal alıyor. Konumuza gelirsek.
Evlenmenin asıl amacı özgüvensiz bir ruh halinin getirdiği kendini garantiye alma olmamalıdır. Tamamen özgürleşmek olmalıdır. Tabiki konu kendi içinde tartışılabilir ama eğer kişiler arasında şüphe varsa artık bir arada duramazlar. Şuanki sistem evliliği tamamen şüphe üzerine inşaa edilir. Kişiler çoktan evlenmeden önce boşanma planlarını yapmışlardır.
ilk 6 ay için düzenli sekstir. sonra karılarınız kafanızı sikmeye başlıyor onu da isterim bunu da isterim diye.
yok kuzenimin kocası karısına şunu aldı ay onların arabası çok güzel ben de aynısından isterim gibi zırvalarla kafanızı siker karınız olacak yosma. ilk 6 ay evli kalıp sonra boşanın. parası neyse verin gitsin. yeter ki sussun çenesini siktiğimin.
Tam anlamıyla düzen olduğu iddaa edilse de herkesin bir dönem dahil olmak istediği ama günümüzde çoğu kişininde kaçtığı durumdur. Türkiye gibi ülkelerde evlenmenin maliyeti enteresan sebeplerden çok fazla ve evlenen kişiler hiç düşülmeden "kapı açılmadı,makas kesmedi,bi zarf at abi" diye gelenlere gelişine tekme atmak istememiz ancak önemli bir gün mahvolmasın diye kendimizi tutmamızla sonuçlanan ilginç durumdur.