bir japon düşünürü masumi toyotemeye göre ; kişide ki "eğer türü sevgi" dir. en çok rastlanan sevgi türüdür. koşula bağlı bir sevgidir. karşılık bekleyen sevgidir. sevenin, istediği bir şeyin sağlanması karşılığı olarak vaat edilen bir sevgi türüdür. nedeni ve şekli bakımından bencildir. bu tür sevgi ile sevilen insanlarda sevgi açığı çoktur.
Ev ve araba varken bile evlenilmeyecek kızdır. Yarın evin araban elinden giderse hayatından çıkar gider. En azından evlenilecekse bile daha evla olanı bulunduğunda götüne tekmeyi basmak gerekir.
ben tanıyorum bu kızı, kendinden bir dönem büyük sevgilisi okulu bitiriyor diye renk vermemeye çabalayıp zırvalayan kızdır bu. "iyi oldu iyi okulunu bitirdiğin şimdi askere gider gelirsin, işe girersin, düzenini kurarsın filan." da diyordur o. içten söylüyorsa bi siktirsin gitsin lütfen.
benim annem ve babam evlendiğinde bir bavulla ayrılmışlar evden. başka hiç bir şeyleri yokmuş, adamlar sıfırdan bile değil, eksilerden başlamışlar hayata. roman gibi bir hayatları, deli bir aşkları vardır; annem babam olmalarına rağmen kıskanırım hep. onlar birlikte çalışıp kazanmışlar her şeylerini, ilk evlerinin, ilk arabalarının mutluluğunu hep birlikte sürmüşler. ben de onların ki gibi bir evliliğin hayalini kurmuşumdur hep, kuşlar gibi ikimiz bir yuva kuralım tarzı bir evlilik. çalışarak didinerek, her şeyi birlikte elde ederek, milat olarak onu tanıdığım günü kabul ederek.
o yüzden bu model kızlara hiç anlam veremiyorum. anlam verilemeyesi kız diyim tanım olarak da.
kalk siktir git denmesi gereken kızdır. bankada birikmiş bok gibi parada olsa gerçekten ev ve arabada alınmak isteniyorsa hatta o kıza aşık olunsa bile o an oracıkta terk edilmesi gereken kızdır. parayı sevgiye karıştıran insandan pek bir hayır beklememek lazım.
edit: işte o kızlardan bir eksiledi umarım terk edilmiştir.
atabilecegin bir ev ile , alip-birakabilme'ni saglayacak arabaya ihtiyac duydugunu hatirlatan kizdir. "evlilik" olayi da o evde yapilan faaliyet neticesinin mecburiyetidir.