Tek bir neden saymak mumkun degil malesef, her yol farkli her yolcu farkli. Insan insani anlamiyor artik, daha fazla yara almamak diyebilirim. Daha dogrusu tek neden, birinin sizden calmasina asla izin vermeyin.
kimseyi beğenmiyorum.
evlenen arkadaşlarımın gözlerinin sürekli benim bekar hayatımda olması, ne kadar şanslı olduğumdan bahsetmeleri. (bu aptalca aslında evlenmek bir tercih ve ben bunu tercih etmeyerek kendi şansımı kendim yaratmış oluyorum)
evlenen arkadaşlarım evime geldiğinde ipini koparmış it gibi olmaları. eve erken dönmek zorunda kalmaları.
kafama göre "one way ticket" tatilleri yapamayacak olmam.
hayatında olan bir insan sorumluluğu.
ailelerin birleşmesi, ailenin büyümesi.
kız isteme, kına, bekarlığa veda, düğün gibi organizasyonların aptalca gelmesi.
düğün aşamasında kadınların bitmek bilmeyen istekleri.
Boşanmış bir ailenin çocuğu olan insanlar evlilik kurumuna güven duymuyor. Bunun da bir tık üstü boşanması şart olduğu hâlde boşanmayan ailelerde buyuyenler.
Genel geçer kurallar yerine her insanın özgün deneyimi önemli bu konuda. Anne babasının birbirini sevdiğini ve mutlu olduğunu gorerek büyüyen çocuklar bunu öğreniyor. Bu şekilde düşününce evlenmeyi istiyor ve zorluklarını önemsemiyor. Diğerleri ise derinde yatan guvensizlikler sebebiyle haklı gerekçeler de olsa maddi veya sosyal durumları sebep olarak sunuyor.
-seks için evleniyorsanız evlilikte seksin biteceğini bilmek ve escortların daha ucuz olması.
-duygusal, romantik adamım ben diye evleniyorsanız bir süre sonra cebinizdeki para bittiğinde size "aşkım sen artık iş yerime çiçek, çikolata yollamıyorsun, bana pırlanta, mücevher almıyorsun, tatile götürmüyorsun" denerek kıçınıza tekmenin basılması, duygunuzun aşkınızın parayla eşdeğer olduğunu öğrenmek.
- "bir kere evleniyorum ben, ben kızımı prensesler gibi yetiştirdim her şeyin en iyisini hak ediyor, eşyanın en iyisi olacak, şu kadar da altın takacaksın" diyen gerizekalı gelin ve akrabalarının lafını çekmemek.
-deli gibi borçlanıp ömrünüzün baharını bankalara teslim etmemek için.
-aile kurucam, bana ait bir yuvam olacak diye evlenmeyi düşünüyorsanız henüz karıcığınızın akrabalarını tanımamışsınız demektir. hafta sonu tatillerinizde hanımefendinin akrabalarını gezmek, dolaşmak, onlarla anlaşamazsanız bile hep alttan almak. yetiştireceğiniz çocuktan alacağınız iğneye kadar bunların burnunu sokması.
-mantık evliliği düşünüyorsanız eğer, mantıklı düşününce zaten bu yola girmeyip kendinizi geliştirmek ve yaşayacağınız kısa ömrü daha faydalı kullanmaya çalışmak.
-kadın siniri, trip, "ay reglimz zaten hüsnü üstüme gelme" lafını çekmemek, ilgi budalası bir kezbanla ömrünüzün perişan olacağını bilmek.
-boşanırken donunuza kadar alınması ve ödemeyediğiniz nafaka için hapislerde sürünmeniz cabası.
mutlu olmak bir kezbanın hayallerinde değil, sizin kendinizi geliştirmeniz ve ufkunuzu açmakta yatıyor. bunlarla evlenip dünyanın keşfedilecek şeylerinden kendinizi mahrum etmeyin.
erkeğim bekarım kafam feci rahat.. evlenip dertsiz başıma dert almak istemiyorum..
çünkü bizim ülkede gelin adayı tek başına gelmiyor, peşinden bütün sülalesini getiriyor..
hiç tanımak istemeyeceğin insanlarla oturup kalkmak zorunda kalıyorsun ki çok saçma..