Sizin için öyle olmayabilir ama toplum için tartışmasız olarak öyledir. Kendimizi hiiç kandırmayalım.
Vaktiyle bir ressam-heykeltraşla tanıştım, adam dünyayı gezmiş tozmuş, din min algısı yok, toplumdan soyut, elinde viskiyle dolanan biri. Baya bi muhabbet ettik, bir kaç gün sonra bana yaşımı sordu, kaç yıldır bu iştesin falan filan. yaşımda 30un altıydı daha, sonra bana yönelttiği soru, neden evlenmedin sen ya, oldu. Ama sorusunun tınısı, iması şuydu;
"Senin gibi bir adam nasıl oldu da evlenmeyi beceremedi"
Durum budur.
Kabul et veya etme evlilik toplumda bir prestij meselesi. En kültürlü en donanımlı adam bile içten içe böyle düşünüyor. Bakmayın siz bi başarı değil zart zurt değil dediklerine, öyle.
evlenmek de evlenmemek de başarı ya da başarısızlık değildir, aynı şekilde evlenip bunu sürdürmek de sürdürememek de başarı ya da başarısızlık değildir. ben bunun sadece bir tercih olduğunu düşünüyorum. evlenmeyi seçen insanlar var ve evlenmeyi seçmeyenler var. her seçimin olduğu gibi bunların da sonuçları var. hayatımın hiçbir döneminde ille de evleneyim barklanayım kafasında biri olmadım, hiçbir zaman hayattaki amacım, ilişkilerdeki önceliğim bu olmadı ve gayet modern bir insan olmama rağmen konu evlilik olduğunda biraz geleneksel kalıyorum sanırım çünkü hala ailenin kutsallığına inanıyorum. bu yüzden biliyorum ki bir gün evlenirsem, tabii ki kimseden %100 emin olamayız ama, aklımda hiç soru işareti kalmamıştır, ölene kadar onunla olmak için evlenirim. bence bunun dışındaki bir evlenme güdüsü de felakete götürür.
“Evlenmemek“ değilse de “evlenememek“ evet öyledir.
Biri tercihtir (her ne kadar yanlış olsa da), ötekisi bildiğin becerememektir.
siz bakmayın egzantrik yorumlara; kedinin uzanamadığı ciğere “mundar“ demesi gayet alışılagelmiş bir sonuçtur.
Not: imza başarısız bekar.
Vallahi gerizekalıyla evleneceğime hiç evlenmem daha iyi.
Dün ekşi'deki yazılarımı okumuş bir çaylak hatun geldi yazdı bana, yazışırken haydi burası kasıyor telegramda sesli arama yapalım falan derken bununla yarım saatten fazla konuştuk, yarın buluşma için haberleşelim diye telefonu kapattık. Ben de hemen arkadasından kendisiyle ilgili söylediği birkaç şeyden onu kolayca sosyal medya'da buldum.
Bekledim bugün yazdım kendisine, 2 saat yazmasını bekledim o arada instagramdan arkadaşlık talebi gönderdim buna, bu bana yazarken farketti bir tribe girdi haspam, ben de öyle misin sen bunu yapan, büyüsü kaçtı hadi eyvallah derken bu yapma etme tarzı davrandı.
Umudu kesince de zaten benim manitam vardı demesin mi? Klasik gerizekalı hatun taktiği, e şimdi kendini fahişe yaptın salak?!
Laflarımı soktum kibarca, sonra da her yerden engelledim. Bunu yapan 35 yaşında ama beyin ergen beyni mk.
evlenmek bir başarı ölçütü değildir. dolayısıyla evlenmemek bir başarısızlık hikayesi olamaz. eğer mutluysan ve hayatından memnunsan evet bu bi başarıdır.
toplum algı yönetimine kapılmış ve adeta teslim alınmış / olmuş vaziyette ve korku içinde. milletin kafası karışık. kimse özellikle bu konuda ne yapacağını nasıl düşüneceğini bilemiyor. çünkü realist değil. çünkü pembe hayaller hakim. çünkü düşünmüyor. çünkü okuyup araştırıp bilgi sahibi olma yolunda değil..
ama hayat pembe yeşil mavi mor kırmızı siyah beyaz dizilerden filmlerden ve sosyal medyadan ibaret değil. hayatın kendi iç dinamikleri var. coğrafya var. ekonomi var. devlet var. millet var. vatan var vatannn...
insanlar hedefsiz amaçsız idealsiz yaşıyor. günü kurtarmanın peşinde bir kısmı, bir kısmı da gününü gün etmenin derdinde. toplum sağlıklı aklı başında ve aklı selim bir akılla yönetilmiyor. herkes kendi canının derdine düşmüş, gemisini yüzdüren kaptan olmuş. toplumsal sorunlara yüksek perdeden çözüm üretmeye çalışan aydınların sesi ya çıkmıyor yada kısılmış. korkuyorlar konuşmaya bile..
toplumun içinde kötü örnekler çoğalmış, ekonomik zorluklar artmış, batı tarzı lifestyle yaşam tarzları milletin gözünün içine sokula sokula millet şirazesini dengesini ayarını kaybetmiş kaçırmış özenti manyağı lüks aşığı ne oldum delisi olmuş. büyük bir kısmı da imkansızlıkların peşinde kıvrım kıvrım kıvranıyor. anne babalar duyarsız, toplum cahil, gençler serkeş, laf dinlemez, gerçek bilgiden yoksun, hayatın acımasız gerçeklerine yabancı ve realiteden uzak. herkes bilinçsizce bir arayışın peşinde. kimi dünyayı zevkle yaşamanın derdinde. kimisi ütopik hayallerinin esiri. kimisi de sonbahar yaprakları gibi rüzgar nereye savurursa o yöne gitmekte. çünkü başıboş. sahipsiz. kimsesiz..
hedef yok. bilgi yok. rehberlik yok. örnek yok. sahip çıkan yok. yol gösteren yok. anlatan yok. dinleyen zaten yok. ee o zaman meydan şeytanlara kalıyor haliyle. şerr hakimiyetine kalıyor olağan olarak. çünkü hayrın sesi yok..
bir gencin hayattaki en önemli meselesi aile kurmasıdır. herşeye rağmen. amacı gayreti hedefi bu olmalıdır. bu kendi varlığı toplumun varlığı devletin ve milletin bekası için şarttır. bunda siyasi saikler aranmaz. bunda politik kavgalar önemsenmez. bunda ideolojik yaklaşımlar benimsenmez. bunda inançlar kayrılmaz. bu kayıtsız şartsız nedensiz niçinsiz amasız fakatsız her türk gencinin hakkıdır. her türk genci bunu bir mesele haline getirmekle yükümlüdür. bu gençlerin 1. vazifesidir...
atatürk bu ülkeyi kime emanet etti? gençler size soruyorum kime emanet etti? nüfus her geçen gün azalırken ülkenizi nasıl koruyacaksınız? atatürk bu vatanı gençlere emanet etmedi mi? o halde neden evlenip çoğalmıyorsunuz? neden laf dinlemiyorsunuz? neden Siyonistlerin tuzaklarına boyun eğiyorsunuz? neden algı operasyonlarına aldanıyorsunuz? devletinizi ülkenizi topraklarınızı vatanınızı elinizden almak istiyorlar. bunu da nufusunuzu azaltarak yapmak istiyorlar. siz bu nüfusu evlenmeden nasıl çoğaltacaksınız? soruyorum size. çıkın adam gibi cevap verin. doğru dürüst cevap veremezsiniz. lütfen, bunu iyice bi anlayın artık. kim bu devleti bu milleti ve bu coğrafyayı seviyorsa evlenmek zorunda. mecbur. başka çaresi yok. bu bir milli meseledir. bunu başarmak için size gereken kudret damarlarınızdaki akan asil kanda verilmiştir. bu kuvvet sizde mevcuttur. o halde harekete geçin ve artık gereğini yapın...!...
kardeşler, lineer cebir, diferansiyel denklemler, polinomlar, permütasyon kombinasyon, logaritmalar, faktöryeller, bilmem kaç bilinmeyenli denklemler, bunlara gelmeden önce sayılara bakın sayılara. meselenin aritmetiğini çözümleyin önce: sen, ey türkiye, sen 80 milyonluk nüfusunla, karşında 350 milyonluk abd, 750 milyonluk Avrupa, 1,5 milyarlık çin, 1,5 milyarlık Hind ile toplamda yaklaşık 4 milyarlık zalim bir güçle nasıl mücadele edeceksin? edemezsin. o halde süratle acilen bu nüfusunu arttır. türkiyenin nüfusu 500 milyon olmak zorunda. tam 6 katı. evet. çok ciddiyim. aklımda başımda. aşağısı zarar yazar. şimdi bana itiraz edenler yakın bir tarihte ne demek istediğimi çok iyi anlayacaklar. merak etmeyin bu topraklar 1 milyar nüfusu bile besler. size yalan söylüyorlar. bizi yok etmek istiyorlar. aldatıyorlar sizi. sakın, kanmayın buna..
yoksa perişan olursun, yoksa helak olursun..
yoksa yerle yeksan olursun, ağlayanın olmaz..
allahın yardımı olmadan bu zincir kırılmaz..
siz Allah demedikçe de size yardım edilmez...
başarısılıktır.
ha herkes başarılı olmak zorunda değildir tabi. şahsımın hayatı başarısızlıklarla dolu ama hala keyfim yerinde.
bu dünya böyle. mesela benzinli motor benzinin 3 te 2 sini güce çeviremez ama kalan üç te birle neler yapar. yapısı böyle hayvanın.
şimdi bak olay aslında başarmak ya da başarmamak değil. bunun için çaba harcamayanlar var. bu yanlıştır.
yok hayat pahalıymış, çocuk olsa nasıl okutacakmış. lan sen kolejlerde mi okudun. gittin bi yerlerde okudun aldın bi diploma mis gibi adam oldun. daha ne olsun.
ha bir de yok anlaşamaz ayrılırsak, nafaka falan diyenler var.
lan ayrılırsan ayrıl. olmadı ayrıldın. gene denersin.
nafakayı da öyle lap diye bağlamıyorlar kimseye. bir sürü şartı var ve sen düzgün, kanunlara göre hareket ettiysen kolay kolay nafaka derdin olmaz. hakim boşamaz.
korkmayın lan korkmayın. üreyin. bak köyde salih aga 20 çocuk yapmış. sen diyelim mhendis olsun daha bir tane ürettiğin, sana ait mamülün yok. adam insan üretmiş insan.
sen hala araba yapçam aga diye uğraş.
Yanlış insanla saf saf çok mutlu olacağız hayalleri kurup sonrasında perişan olmaktansa doğru bir yalnızlık bunca yanlışın içinde daha büyük bir başarıdır.
muhtemelen yalnız ölürüm dedikten tam bir saat sonra karımla tanışmıştım. bu bir başarı olmadığı gibi medeni durumu değişmeyen erkek ve kadınlar da başarısızlık sergilemiş olmazlar.
Cevabı “ erkek ve kadınlar ısrarla aynı, belli özelliklere sahip kişilerle çıkıp yattığı için başarısızlık değil, can sıkıntısı oluşturan bir saçmalıktır “ olan soru.
insanlara evlenmenin bir başarı olduğunu empoze eden kim veya nedir?
evlilik ve başarı kelimeleri yanyana saçma sapan duruyor. bu ders mi ödev mi proje mi mülakat mı nedir bu?
insanın hayatındaki herhangi bir evrenin başarı olup olmaması sadece hayatını idame ettiren kişiyle alakalı olduğu kanısındayım.
Konu eğer evlilikse de ne evlenmek ne de bekar kalmak bir başarıdır. Bana göre insanın ne isteyip neyi istemediğini bilip buna göre eylemlerini şekillendirmesi bir başarıdır.
Evlenmenin bir statü yükselmesi veya başarı olmadığı gibi evlenmemek de bir başarısızlık değildir.
Üstelik bu kadar çok "başarısız" evlilik varken hiç değildir.
