Biraz ayrıntılı düşününce korkutan ama uzaktan ismi hoş gelen olay. Ayrıca kocamın o parmağında alyansı görmek için bile evlenirim erkeklere çok yakışıyor alyans.
yılın motivasyon mesajı
1) işinizi sevmiyor musunuz? ev kredisi çekin. işinizi sevmeye başlayacaksınız.
2)baktınız olmuyor, başka bir kredi daha çekin patronunuzu sevmeye başlayacaksınız.
3)yine mi olmadı? evlenin ! artık işe gitmek için can atacaksınız.
Evlenmek günümüz kültüründe büyük bir risk olarak görülüyor, evet. Ama evlenmeyip yalnız başınıza 50'li yaşlara geldiğinizde çok mu mutlu olacağınızı zannediyorsunuz? Belirli bir yaşa kadar idare edebilirsiniz. Kısaca Dünya her türlü anlamsızdır, evlenmeseniz de bu çok anlamlı bir yaşamınız olacak demek değil. Her koşulda mutlak anlamda yalnızız bu yaşamda ve ölüp gideceğiz. Bir yuva kurup çocuklar büyütüp onlarla zaman geçirmek de bir denemedir, deneyebilirsiniz.
iki bireyin birlikte yaşayacaklarını, (yaşadıklarını), sevişeceklerini, beraber uyuyacaklarını, gelecek planlarını artık iki kişilik yaptıklarını devlet önünde resmiyete bildirmesidir. Bu durumda mal varlığı, çocuk gibi konular netleşmiş olur.
Evet, evliliğin benim için anlamı budur.
Düğün de bu ilanı yanık çorap, ter kokusu, rahatsız gelinlik korsesi, porselen makyaj gibi çirkin şeylere maruz kalarak hatta enayi gibi tüm bunlara deli gibi para vereceğim zırvalıktır.
Bence nikaha takı töreni koyalım altınları orda alalım, tanımadığım akrabalarım da benim tadı iğrenç düğün pastamı yemeyiversin.
Çok saçma olan bir şey. Gerçekten. Yani insanlar neden evleniyor anlayamıyorum.
Ortalama bir gelirle finanse edilen klasik evlilik hayatı kadın için de erkek için de eziyet. Ev al borç öde araba al borç öde fırsat bulursan gez çocuk yap maddiyatının ve enerjinin büyük kısmını çocuğa harca vs kadın için daha büyük eziyet hem çalış hem evin hem çocuğun sorumluluğunu al bir tek bana mı saçma geliyor bunlar. Yaşlanınca yalnız olursak mutlu olamazmışız. Kimse yaşlandı diye yalnız kalmaz bu hayatın her döneminde herkese uygun başka biri vardır ama yalnızlık sizi bu kadar mı korkutuyor? Kaldı ki toz pembe görülen aynı evi aynı hayatı paylaşma kısmının mutluluğu 3-5 sene. Sonra bitiyor cicim yılları.
Cidden artıları ve eksilerini düşündüğünde bu evlilik olayını mantıklı bulan varsa hiçbi şey demiyorum.
Kimse bana aşk meşk demesin. Ben de her aşık olduğumla evlenseydim 2.kocayı boşuyor olurdum şu an.
Kızlar 3buçuk sene aynı evde yaşadım size verebilceğim 2 tavsiye var.
-25 yaşından önce ve 592716181 kere düşünmeden kimseyle aynı evde yaşamayın.(kurtulamazsınız.)
- evlenmeyin.(kurtulamazsınız.)
Kariyer yapın, gezin, tozun. Zengin biriyle sırf parası için beraber olun ama gene de evlenmeyin.
özgürlüğünü, kendi ellerinle bir karşı cinse teslim etmek, bütün her şeyden delice aptalca vazgeçmek. tek bir kadına / erkeğe sahip olabilmek için, dünyanın bütün kadın veya erkeklerinden vazgeçmek. bütün seçeneklerini bir anda yitirmek.
hayat düzene koyulduktan sonra yapılması daha güzel sanırım
iş güç para hepsi vardır artık hayata başlamanın zamanı gelmiştir.
iki kişilik düşünmenin kendine ait bir aile kurmanın zamanıdır. başka bir ev başka bir yatak ve evde bekleyen başka bir insan
Nekadar zordA olsa evlenmek,mühim olan uyum içinde sürdürebilmektir.tamam boşanmalar çığ gibi arttı ama bu konuda eskilerin sabrını Azmi'ni fedakarlığını örnek almalı.
Bugün ercişe otostop yaparken bir kamyon şöförü abimin benim gözümde inanılmaz bir mottoyla noktayı koyduğu medeni durum.
+:ben
*:şöför abi
+:abi kaç senelik evlisin?
*:19
+:evlilik hakkında var mı bir tavsiyen buralarda yalnızlıktan son zamanlarda kafamı kurcalar oldu.
*:sakın evlenme sevgili hayatı disiplinlidir evlilik o disiplini öldürür.
+:teşekkür ederim.
Diyalog belki yeterli değildir adamın bezmiş halini görünce daha bir etkili oluyor. Tam evimden uzağım, yalnızım onla sevgili ol bunla yat kalk nereye kadar derken bir aydınlandım.
önce kendimizi yetiştirmeliyiz. kendinizi yetiştirdikten sonra da Türkiye'deki kadın/erkeklerin %85 inin (aslında %95 yazacaktım ama çok iddialı olur diye yazmadım) evliliğe uygun olmadığını anlarsınız.
"Ama seviyordum onu. yani galiba seviyordum, sanırım sevmek böyle bir şeydi. hiç yanımdan gitmesin istemekti. yanımdan gitmesin, gündüz de gece de benimle dursun, başka odada uyumasındansa gelsin benimle balkonda başlı-kıçlı yatsın gerekirse, benimle simit satmaya, mahalle maçına, okula, denize de gelsin. ekmeği, babamın sigarasını birlikte alalım, birlikte büyüyelim, okulumuzu bitirip evlenelim, el ele tutuşalım, annesi de iyileşsin, bayramlarda hem onun annesini hem benimkini ziyaret edelim. ben askere gittiğimde bile o her hafta sonu beni görmeye gelsin. onunla aile olalım, "araba aldık çok borcumuz var," diyelim, "çocuk ne zaman çocuk?" desinler, biz utanalım. ama hiç ayrılmayalım."
