gayet normal, fakat ülkemizdeki tutucu kesim tarafından dünya' nın sonu gibi görüldüğü için malesef sorun olan olaydır. kişi isterse evlenir isterse evlenmez. ister çocuk doğurur, ister doğurmaz. bunu bir sıraya koymaya çalışmak mantıksız bir davranıştır. zaten kişi evlenmeden önce istemeden hamile kaldıysa da kürtaj diye bir şey vardır. isteyerek yaptıysa da doğurur. kime nedir? sorun bunun neresindedir?
evlenemden sevmenin yan etkisidir. sevmek, sevişmek ne kadar doğalsa, bu da o kadar doğaldır. evlilik bir akittir ve sözleşme taraflarının sevgilerini artırıcı onları birbirine bağlayıcı bir şey değildir. her sözleşme gibi ayrılıkları düzenleyen işleve sahiptir. açıklama yapayım; bu akitte kardeşim sen bu kadını şöyle seveceksin sen bu erkeğe kendisini süperman gibi hissetireceksin demez. ne der boşanırken medeni kanunun ilgili maddesine göre evlilik boyunca elde edilen mülkler eşit paylaşılır der.evliliği değil bitişini düzenler. bizim toplumumuzda bunun sonucu olarak kadınlar bir güvence olarak ayakları üzerinde durmak ve sevmek yerine, sevdiğini sanarak kendini sağlama almak eğilimindedir. taa bekarete kadar uzanan çooook uzun bir hikaye
(bkz: evlilik düşmanı olup devamlı evlenen insan modeli)
bir anlık zevk için bir insanın hayatını elinden almaktır. o çocuk ister doğsun ister ölsün, hayatı elinden alınmış demektir. çünkü büyük ihtimalle bu durumdaki erkek o kadınla istemeden evlenecektir. ve o evlilikten doğan çocuk büyüyünce ya annesi babası gibi, ya da piskopat olacaktır.
hayat toz pembe değil malesef gerçek bu. eğer bir şey yanlışsa, bunun bir nedeni vardır.
çiftin birbirlerine olan güvenlerini sınayacak durumdur.
+fikret ben hamileyim
-nasıl ya canan? prezervatifsiz vermiyosun ki sen bana
+ya hamileyim işte
-kimden lan o çocuk, elin piçine babalık mı yapıcam ben
+!!!?????
+fikret ben hamileyim
-e hani bakireydin sen ? hep anal yaptık kızım nasıl??!
+ya ben küçükken düştüm, kukum demire çarptı
-götten çocuk olmaz diyorum canan.
+fikret ben hamileyim
-hamiline mi verdin canan, içine girmiyorum ki ben senin
+inkarını sterim fikret
hamile kalıp kalmamak nihayetinde kadının tasarrufudur. kadın, hayatında bir erkek değil ama bir çocuk istiyor olabilir ve biliyoruz ki çocuk yapmak için evlenmek hiç de gerekli değildir.
seks, belediyenin (ve/veya dini otoritenin) onayıyla yapılınca daha zevkli mi oluyor yoksa?.. veya çocuk rahme belediyenin onayıyla düşerse daha güzel ve zeki falan mı doğuyor?..
aşırı aktif olan erkek, kız arkadaşını çeşitli yalanlarla denk getirmeye çalışır; ama birtürlü beceremez.
en sonunda "alcam seni merak etme sen, alın yazımsın sen artık." diyerek son bir hamle yapar ve ayarı vermiş olur. genelde bu şeklide evlendmeden hamile kalınır.
bu olaydan sonra erkek ceptelefonunun hattını değiştirir ve kız intihar eder.
2. bir ihtimal ise daha 20 sinde evlenerek hayatlarına gökkuşağı kıvamında renk katılması durumudur.
etkileri çiftin yaşlarına göre de değişir. 20 li yaşlarının başındalarsa bir sorun yaratabilir. fakat zaten bir süredir beraber yaşayan, ekonomik olarak kendi kendilerini geçindirebilen bir çift ise pek sorun teşkil etmeyecektir. bunun sonucunda evlenen çiftler mutlu olabileceği gibi mutsuz da olabilirler, her evlenen çift gibi. fakat bu iş türkiye'de gerçekleşiyorsa ailelerin yapısı çok önemlidir, çoğu türk ailesi böyle bir şeyi kötü görmektedir. kürtaj ise büyük sorumluluktur, kimsenin başına gelmemesi istenendir.
sıradan bir çift için tam bir kaostur,zaman aleyhinize işler hatun kişi nereye kadar "biraz gazım varda" diyebilir ki ama çift ünlüyse koy götüne rahvan gitsin.