Cinsel ilişki konusunda bilinçli bir bireysen, korunmasını biliyorsan bir zararı yoktur, yetişkin iki kişinin karşılıklı birbirini isteyerek girdiği ilişki kimseyi alakadar etmez lakin, bizim dinci kesim için bu günahların en büyüğüdür onlara göre nikah olmadan ilişkiye girenler ahlaksızdır ve fakat daha reşit olmamış çocuğa imam nikahı kıyıp tecavüz edebilirsin, çünkü inandığın dine göre bunda abes bir şey yoktur.
yok. avrupalı kadınlar onu her zaman yaparlar, hepsi de ayı gibi sağlıklıdırlar...zührevi hastalık esas karadenizli erkekler de çokmuş...esas onlara dikkat etmek gerek.
psikolojik zararlardır.
evlenmeyi zorlaştırır.
evleneceğin kadında olan beklentilerini yükseltebilir.
beklentileri karşılamayan bir kadınla evlendiğinde aldatma sorunu ortaya çıkar.
aldatma ile yuvalar yıkılır. çocuk varsa, dağılan yuvada en çok zararı o görecektir.
ayrıca elde edilen şeyin değeri çabuk unutulur. çocukluğunuzdan hatırlayın, günlerce ağladığınız ya da heyecanla beklediğiniz oyuncak geldiğinde 2 günde hevesiniz kaçar.
evlenmenin geri plana itildiği toplumlarda 15-16 yaşlarında anne olan kadınlar çoğalır. (bkz: 16 and Pregnant) bekar annelerin çocuklarının da psikolojik sorunları oluşacaktır.
ayrıca evlenmeden ilişkiye giren kişilerin ileride yaptıkları evlilikte güven sorunu her zaman olacaktır.
Fiziksel olarak hiv aids gibi zararları olan durum. Sexe temel ihtiyaç olarak bakmayın yapmadan da yaşıyorsunuz. Şahsen sexi partnerine en yakın olduğun an olarak görüyorum. Duygusal bağı kuvvetlendiren bir şey. Bu durumda bu özel şeyi herkesle yapamazsın. Bir kişiyi seçer onunla hayatını birleştirirsin.
Olay yine kadın ile sınırlandırılmış başlıktır. Dinimiz de dahi zinanın suçu kadınsa daha günahtır denmez,günah bakımından ayrım yapmaz. Ama aslında kadınlara uygulanan baskının islam dini ile alakası yok, sadece bu bok beyinli ataerkil düzenle alakalı. Hintli veya oryaçağ Avrupa'sında yaşayan bir Avrupalı Müslüman mı? Ama orada kadınlara yapılan baskıları hepimiz biliyoruz. Ama kadınlar Avrupa 'da bu ataerkil yapıyı kırdı. 8 mart olayları ve onu takip eden olaylarla.
benim şimdiye kadar yattığım kadınlar kendilerine başka bir partner bulduklarında, gidip her yerde vurdurmuyolar. partnerlik olayı olduktan sonra- hele bir de çocuk falan olmuşsa- kadınlar genellikle sadıktır.
size uygun diil tabii, ama beni bi yaşgününe çağırdı bi kadın bi kere, kadın yaşlıca, kızı vardı, ben vardım, benim kardeşim beni ziyarete gelmişti- onu da getir dediler- o da geldi, kızın fi tarihinden erkek arkadaşı vardı, kızın şimdiki erkek arkadaşı vardı, kadının eski kocası ve ayrıeten de kadının şimdiki erkek arkadaşı vardı, bizim katrin vardı - katrin benim eski kız arkadaşımdı o zaman, katrin´in yeni erkek arkadaşı vardı, bikaç komşular vardı...
kardeşim demişti ki, böyle bi buluşma türkiye´de olsa, orada mutlaka kan çıkar, yaşlı kadının eski kocası, benim kardeşimle uzun uzun sohbet ettiler, benim oğlan müzikten iyi anlar, cep telefonundan müzik çaldı, eski kocayı yeni kız arkadaşı aradı, eve gel artık, dedi, adam kalktı gitti.
hiç kimse hiç kimseyle kavga etmedi, bıçaklar çekilmedi, en son şampanya içildi, ben yaşlı kadınla dansettim, katrin benim oğlanla dans etti, asılma yok, sarkma yok...
sonra da herkes evlerine dağıldı.
evde benim kardeşim, bizim bu seviyeye gelmemiz için bi yüzyıl daha geçmesi lazım dedi.
"ikinci el" muhabbetine gelince, bilinen ilk "ikinci" hatta "üçüncü" el olayı hz. muhammed için geçerlidir. peygamber, bildiğim kadarıyla hz. hatice´nin üçüncü kocasıydı.
o "ikinci el" ci beyinsizler "batıl" zaman inançlarını devam ettiren, kadınları zikilecek eşya olarak gören zavallılardan ibaretler. araplaşmış zavallılar.
almanya´da da en çok öldürülen kadın, gene türk kadınları...sebep de hep "namus"...bazen alman politikacılar galeyana gelip "o namus dediğiniz şeyi alın ebenizin amına sokun" manasında şeyler söyleyince buradaki türk yobazlar da hemen "aaaa bak nazi, bizim kültürümüze saygı duymuyo" derler. ulan göt, sen karın senden ayrılmak istedi diye niye öldürdün onu o zaman, sen onun hayat hakkına niye saygı göstermedin?, diye soracak olursan, bu sefer de seni bıçaklar...
bu batıl kafalılar böyledir. orospu, gavat şeklinde yaftalamalar, bunların eseridir. o zaman peygamber gavat mı? diye sorsan, ne diyon laaayyynnn sen? diye ayaklanırlar. ama adam kadına "ziktir lan ben üçüncü el karı almam !!" demiş mi? dememiş- üstelik o kadar üstün bir kadınmış ki o, biz kendisine "hazret" sıfatını yakıştırıyoruz...peygamber karısına prenses gibi davranmış, üstelik şu anki türk geleneğine göre de baksan, kadın adamdan yaş olarak büyük, üstelik de daha zengin, direkt "ticaret" kadınıymış hatice... yani tahminen erkeklerin bulunduğu ortamlarda onlarla iş konusunda pazarlık falan etmiş, para kazanmış kadın...kocası da hz. peygamber...kadının yanında çalışan bir "çalışan"...şef kadın yani...şu anki bu yobaz kafalılara ne kadar ters diil mi? kocası hatice´ye "ulayyynn sen, nasıl erkekle aynı masaya oturur iş pazarlığı yaparsın" dememiş, işi döndüren direkt hz. hatice´ymiş...
hem yaşça büyük hem de paranın esas sahibi, kadın...bugünkü bu sözlük tiplemelerine ne kadar ters bir durum di mi?...üstelik peygamber kadının 3. kocası !!...kadın iş çeviriyo, erkeklerle toplantılara katılıyo, pazarlık ediyo, "para" kazanıyo... e bu durum aslında bugünkü "türk kadınlarına " da ters...
siz şimdi gülersiniz, tam bugünkü almanya, fransa nasılsa, onların ilişkileri de öyleymiş. gelgelelim, türk toplumunda bugün bile böyle bir evliliğe hemen hiç kimse "iyi" bakmaz. burada bahsettiğimiz konu da 1400 yıl önce mekke de vuku bulmuş, herkesin kabul ettiği bir hadise.
peygamber, bugünkü türk yobazlarından katbekat daha modern düşünen bir kimseymiş. unutulmasın ki bugünkü arap toplumlarında hatice´ye benzer kadınları, taşlayarak öldürüyolar.
yani islam toplumları, ileriye gideceklerine, geriye gitmişler, buradan bu çıkarımı yapabiliriz.
Özellikle bağımlı bir erkekseniz özgürce yaşıyorsanız evlenmek için bir bahaneniz de kalmıyor haliyle.Böyle sığ düşünenler de var diyeceğim ama herkes evlenmek zorunda değil.