Şu hayattaki en samimiyetsiz şeylerden biri benim gözümde. Bir ilişki başından evliliğe gidiyor veya gitmiyordur. Gidiyorsa zaten yavaş yavaş o aşamaya gelinir kendiliğinden süreç ilerler. Öyle takılalım diye başlayıp, şok olarak evlilik teklifi alan kimse görmedim hayatımda. Zaten evlilik teklifi denen şey sağa sola kadınlar hava atsın diye uydurulmuş bir gereksiz seramoni.
üsküdar çengelköy'de erbap kafe'de boğaza sıfır kahvaltıya gidiyoruz. tabi onun hiç haberi yok. kahvaltı ediyoruz ve bir arkadaşım profesyonel kamerasıyla bizi kayda alıyor. bir süre sonra orta halli, kırmızı renkli, 2 katlı bir tekne yanaşıyor kafenin önüne ve 6 metrekare büyüklüğünde bir pankart açılıyor. üzerinde "benimle bir ömür mutlu olmaya var mısın bitanem?" yazılı ve benle onun resminin olduğu bir pankart.
o pankarta bakarken kameraman arkadaşım masamıza bir çiçek bırakıyor. çiçekle beraber diz çöküp tektaşı çıkartıyorum. kafedekilerden güzel bir alkış ve tebrik sözleriyle kafeden çıkıp tekneye biniyoruz. tekneyle boğaz turumuzu yapıyor ve bu güzel günü ölümsüzleştirecek onlarca fotoğraf çekiliyoruz.
Her şeyde olduğu gibi yurdum insanı bunun da bokunu çıkardı.
Geçen ay izmir’de Göztepe sahili’nde oturup arkadaşlarla sohbet ederken birden yan tarafta bir patırtı bir gürültü oldu. Bir baktık tepemizde havayi fişekler patlıyor. Bu ana kadar müthiş bir sessizlik, sakinlik hakimdi her yere. Çevremizdeki sokak köpeklerinin aklı çıktı nereye kaçacağını şaşırdı hayvanlar. Ne oluyor derken meğer evlilik teklifiymiş.
Benim anlamadığım şu: kendinden başka kimseyi düşünmeyen bencil ve öküz biriyle bir insan neden evlenir?
bir insanın hayatında vereceği en zor karar sonucunda ettiği tekliftir.genellikle erkekler tarafından yapılmakta ve erkeklerden beklenmektedir ki doğru ve mantıklı ve romantik olan da budur zaten.