hiç umulmayan bir zamanda alındığında insanı şok eden ve sırf bu şok yüzünden o anın tadını çıkaramamaya neden olan teklif. insan alıştıra alıştıra söyler değil mi ama?
"bir aşkı paylaşmakla başlıyordu her şey ve boşanmak için en az iki şahit gerekiyordu.." yılmaz erdoğanın bu enfes sözlerini anımsatan ve aşkın artık mazide kalacagını gösteren ilk andır evlenme teklifi almak...
En unutamadığım tekliftir. Benim Afrika'mda.
Kadın: lütfen bana evlenme teklif et, hayır diyeceğime söz veriyorum.(oscar ödüllü Maryl)
Erkek: .........!!!(redford, bildiğin öküz erkek tipi)
önce kendi başlığımı açayım dedim, sonra server da yer kaplamaya ne gerek var bacım diyerek olayı kapattım. buraya yazıyorum.
şimdi 25 yaşına geldiğim şu günlerde; garip garip olaylar geliyor başıma. insanlara verdiğimiz imajdan mıdır nedir; oha askerlik de bitti, iş de var e hacı evlenmek lazım diyen yiğitler gelip beni buluyor.
tamam beğenilmek güzel şey, teklif etmeye layık görenlere teşekkürler falan da; yıllardır arkadaşız be güzel kardeşim. 8-10 senelik arkadaşımsın. birlikte büyümüşüz, ben senin bütün sevgililerini şuyunu buyunu dinlemişim, gerektiğinde bir omuz sunmuşum sana, gerektiğinde sen bana destek olmuşsun. 8-10 sene boyunca sevgililik namına hiçbir dokundurma yapmazken; aklına helal süt emmiş kız lazım oldu mu niye ben aklına geliyorum?
bu yıllar boyu içten içe seni beklediğimi mi düşünüyorsun? ya da eh gezerim tozarım sonra gider pınar ı alırım mı diyosun yıllardır içten içe? nasıl bir içten pazarlıktır bu? bunca sene bana bir kere olsun çıtlatmaz mı insan? belli etmez mi?
ya da gittin 100 kişiye sordun, bir popüler cevap bekledin, alamadın. geldin bi de bana mı sordun. nedir anlat bir zahmet.
hayır bu bir değil iki değil. dünya kadar kadınla geziyorsunuz gidin onlardan birini seçin. konu evlenmek oldu mu oh pınar gel evlenelim olmasın. hayret bir olgu.
evlenme teklif etmek kadar heyecan vermez. genç kız rüyası felan değil. hanımlar yanlış anlamasın ama evlilik konusunda takıntılı olanlar ya gösterişi sevdiğinden ya da ekonomik özgürlüğü elinde olmadığından. evlilik güzel de evleneceğin kişi kadar değil. biraz olgunluk, biraz yaşanmışlık, biraz yaş istiyor. 23 yaşında evleniyor, 3 yıl sonra kendine dahi itiraf edemediği bir pişmanlık ile geziyor. sosyal medyada eşini eleştiriyor, sosyal medyada evlilik kurumunu eleştiriyor. bir kadın bir adamı imza atmadan da sevebilir. imza atacaksan, işin içine aileleri sokacak, komşuları sokacak, akrabaları sokacak kadar dik bir duruşun olması lazım. öncesinde manevi bir bağlılığın var ama imzayla maddi yükümlülükler doğuyor. bundandır ki evlenme teklifi almaktan ziyade etmeyi tercih ediyorum. gerisi allah kerim, mezara kadar mı pazara kadar mı görürüz.
güzel bir duygu, başıma iki defa geldi; birisi daha sonra benim çok daha güzel ve özel bir şekilde teklif etmem için, ki çok belli edemesem de duygulanmıştım. diğeri ise karşılığını beklemeden etmişti.
Hayırdan anlamayandan alındığında katil edebilir. 2saat telefonda hapis kalirsin ki sırf bir daha konusu açılmasın.
Yoruldum anlatamıyorum. Gücüm tahammülüm yok anlamiyor musun? Telefonu kapatıp ciddi ciddi agladım.
Ben kendimi taşıyamıyorum, bir de senin evde kalma kompleksini neden yük edeyim kendime? Okuyorsun biliyorum, artık anla.
Kadınların almak için çıldırdığı tekliftir. Ne kadar kalabalık içinde yapılırsa o kadar çok kıç kaldırır, o kadar çok kişi duyar ve asla değişmez bir davranış olarak herkese duyurulur.
En güzeli çiftin baş başa olacağı bir ortamda yapılanıdır oysa ki.