planlamadan, kendine bile sürpriz olacağı bir evlilik teklifi gibisi yoktur. Eşin bunu, orada etti, şunu yaptı diyerek, karşındakini sıkacak bir hikayesi de olmaz. Ömür boyu anar kendince ve aşkını hatırlar, güzel güzel baston ele varıncaya kadar yaşarsınız.
+sözlükte yazışına hayran oldum, şiir gibisin.
-ayy teşekkür ederim.
+verdiğin artılar bana öpücük gibi geldi ukteler ise doldurulması gerekli bir boşluk.
-şukularım seni ayy ayy.
+sendeki o boşlukları doldurmama izin verir misi?
-ne romantiksin, doldur beni, ben dolayım seninle.
+adını söyleseydin daha romantik bir yol düşünüyordum.
-ama ben daha küçüğüm
+peki neden bunca emek, küçükleri büyütmek gerek.
-? bana böyle demee...
+benimle evlenir misin?
-evet.
+adın ne telefonun ne boyun kaç burcun ne sen kimsin bana anlat kendini de biraz ben düşüneyim senin yerine de.
-?!
en güzel evlilik teklifi boğada kaliteli bir, lokantaya gidip cebinize yüzüğü koyarak mum ışığında fazla abartmadan evlilik teklifi yapmaktır. sessiz ve kaliteli ortam her zaman iyidir. https://galeri.uludagsozluk.com/r/430694/+
teklifi bi arkadaşın evinde yapmak hoş bir fikir değildir. örn:
+ duygu gel sana arkadaşımın evinde birşey göstereceğim.
- nasıl yani? hangi arkadaşının evinde? ne göstereceksin.
+ şeyy teklif etcem şeyy ya balon ya yazılı balon. aman şeyy işte ee.
- çattt ( tokat efekti* )
anadüşünce: pek doğru olmayan bir tekliftir. yanlış anlaşılmaya müsaittir.
hiç beklemediği bir anda " yaşlanınca huzur evinde değil huzur dolu kucağında olmak istiyorum" de mesela. en sevdiği çiçeği ver ona.
Yetenekliysen şiir yaz, mektup yaz, şarkı yaz.
Sesin güzelse canlı müzik yapan bi yere götür. Ordaki çocuklarla anlaş sizin şarkınızı söyle gözlerine baka baka. Sonrada seslen ona " heeey sen ömrünü benimle geçirmek ister misin" diye
o arkadaş ile çok iyi bir iletişim, aslında "sevişme" uyumu yol almış gidiyordu.
cinsellikte sınır tanımayan ben bir "koç" burcu olarak "koç" kadını ile ilk defa birlikte oluyordum ve hiç bir şekilde benim yapıp
kendinin reddettiği bir hareket olmadı, çoğunuza bazıları ters kaçsa bile. ancak ulu orta anlatamam.
istanbul a geldi, hava limanında karşıladım, arabaya binip kapı da bulunan polis kontrolünden geçtikten sonra ,
önce eli ön fermuarımı, sonra dudakları havalananından Zeytinburnu sahile kadar usanmadan ıslattı ben onun saçlarını okşarken.
ve bu bir işaretti bu gece sabah olmayacaktı.
*-
evdeydik, kimseye yok tabi.uzun sınırsız ve sinirsiz ancak çok yoğun istek ve arzu ile sevişme mi adı başka bir şey mi ? başlayan
eylemin 2 saat geçtikten sonra ve hiç bir yol boş bırakılmadı, sonra ortasına yaklaşılan sevişmede öylesine çıkan bir kelimeydi.
plansız, programsız:
+benimle evlenir misin?
o sırada ıslak, kuru fark etmez bir noktada gidip gelen ben, kızın yüzüne benden terler düşerken, ve onları bir elimle silerken.
+ancak şimdi cevap vermeyeceksin!3 kez ben ve sen soracağız birbirimize.
her seferinde devam edecek 3. de ikimiz birden "evet" dersek bu evlilik kabul edilecek ve her iki tarafta teklif etmiş olacaktı.
şiddetini hızlandırarak devam eden bu bol terli sevişmenin sonunda yatak değiştirildiği gibi çarşafta değiştirildi ve kısa güzel öpücükler ile sarılmış ve rahatlamış bedenler uyumuştu, ancak beyin uyumuyordu.
-yanlış mı yaptım, sırf cinsellikten aldığın uyum ve haz ile bir ilişki devam eder mi? hayır!
ettirmek isteseydi daha öncekiler de benzerini yaşattı, yaşattın. iyi ki 3 kere şartı getirmiştim. nereden aklıma geldiyse.
sabah oldu duygu dolu bir sevişme ile başladı öyle de devam etti, içinde "evet" demiş bir kadının mutluluk sevinci vardı.
fazla yorulmadan ikimizinde istediği bir eşit zamanda varmıştık sevişmenin doruğuna.
kahvaltı için onu garipçe ye giderken bir kahvaltıcım var benim. oraya götürdüm. "telli baba" denen yerde.
oraya gidene kadar acıkmamış, hoş sohbetlerimiz bizi tüm sahil boyunca -kumkapı-sarıyer arası- gezildikten sonra anladık ne kadar acıktığımızı.
yumurta, sucuk, bal, kaymak, gül reçeli...ne yoktu ki..gözleme ile başladık, daha sonra tüm tabaklar temizlenmiş bir şekilde oradan ayrıldık.
arabaya biner binmez güzel bir öpücük yanaklarıma ve dudağa, daha sonrasında: