aklımın almadığı bir gerçek var . gençsin güzelsin hani derler ya elini sallasa ellisi sallamasa ne olacak onu bilemem de . ne işin var yahu orada senin. ev yat kat arıyorsun sonra dumur oluyorsun. hiç cazibesi yok bana göre böyle programların. insanı rencide etmekten öteye gitmeyen bir standardı var zaten . ne çok seviyor bu millet kendini rezil etmeyi.
Kız 19 yaşında, çıkmış evlenme programına "eşimle mutlu bir hayat geçirmek istiyorum" diyor annem seyrederken şu yanıtı veriyor. canım sen yorgana nevresim geçirebiliyor musun he? tabi burada tecrübe konuşuyor.
anlam veremediğim kızdır. çünkü her ne kadar gereksiz bulsak da bu evlilik programlarının bu ülkede tutmasını sağlayan bir gerçek var dostlar. o da bizim milletteki önyargı meselesi. misal mahallesine yeni taşınmış bir kadını, bekar bir adam çok beğense bile kadının dul ve çocuklu olduğunu duyunca evlenmeyi aklının ucundan geçirmez. sanki bu çok kötü bir durummuş gibi. ya da yaşlı insanların yalnızlığını bayramdan bayrama giden torunu, evladı gideremez elbet. bu durumdaki insanlar için o programlar umut kaynağıdır. çünkü dul ve çocuklu bir bayan en başından kendini ifade eder, gelen ona göre gelir zaten. ancak evlenmemiş belki doğru düzgün sevgilisi bile olmamış gencecik insanların oraya çıkmasına bir anlam verememkteyim tüm bu olumlu tutumuma rağmen. yazıktır.
program kızıdır. sırf program ilgi görgün diye yöneticilerin çıkardığı taze kaşarlardan. bu sürtüğü gören mallar yığılır programa teklif teklif üstüne lakin kızımız sudan sebepten bahanelerle kabul etmez hiçbirini taki kaşarımız eskiyene kadar. dümenden evlendirilmiş gibi yapılır sonra hop yeni taze kaşar. bu böyle sürüp gider. raiting uğruna ya rab! ne dümenler dönüyor.
