evlenme programlarıni kötüleyen tipler

entry13 galeri1
    10.
  1. evlenme konusu özel bir konudur, aşık olmak perde arkasında konuşmayla olan birşey değildir, o yüzden bu tür programlar doğal şekilde gelişen aşık olma ve sonucunda evlenme eylemini dejenere etmektedir.

    show amaçlı yapılan bu programlara katılan insanların gerçek amaçlarının televizyonda görünmek ve bir şekilde meşhur olmak olduğunu düşünüyorum. şahsen kendim hiçbi şekilde bi kadınla perde arkasında konuşup 5-10 dakka içinde evlenip evlenmeyeceğim konusuna karar verme durumunda olmak istemem.

    bu programlar, doğal gelişime aykırı olduklarından kötüdürler, kötülenmeleri doğaldır.
    3 ...
  2. 9.
  3. kötülemekte bir yere kadar seyretmezsin olur biter ama bide bunları gerçek zannedenler var parayla tutulmuş figüran hepsi ahlak yapımızı bozdular mı bozdular kaldırılcaktı ama hikaye çıktı meclisten bile geçmişti sözde yasası rtükte rüşvetçi çıktı anlaşılan aynı tas aynı hamam kadınlara ayrı vagon yapacağına bu programları kaldırsalar daha verimli olur bence tabi rant var işin ucunda kalkmaz.
    1 ...
  4. 8.
  5. 7.
  6. ben stilim benim, survive, evlilik programlarını falan hep romada gladyatör veye veya bizansta hipodromda olan at yarışlarına benzetirim.
    akp gericiliğinden beyni uyuşmuş insanlar medya aracılığıyla salaklaştırılıyor. bu bilinçli yapılıyor bak.

    eskiden de bunlar vardı ama teknoloji olmadığı için daha somuttu. şimdi ise televziyonlar bunun yerini aldı.
    gericilikten kurtulmak için ilk hareket gidip evdeki televizyonu kırmaktır.
    2 ...
  7. 6.
  8. Yayınlanmasına nasıl göz yumulduğunu bir türlü anlamadığım yüz kızartıcı programlar.

    Al birini vur öbürüne!.. Hepsinin formatı aynı.
    Evlendirme numarasıyla insanları toplayacaksın bir araya, onlara gaz vereceksin, daha önceden ekibin tarafından hazırlanmış mizansenler ve senaryolar doğrultusunda
    güya evlenme adaylarını canlı yayında kapıştırıp kavga ettireceksin.
    Karşılıklı hakaretler birbirini kovalıyor…
    iş yumruklaşma aşamasına gelince s
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1449074/+unucu hanımlar yayını geçici olarak durduruyor!

    Evlendirme programları yeni yayın dönemine eylül ayında başladı. Hepsini tıklayarak inadına izlediğim için geçen yayın döneminde oraya oturtulan tiplerin suratını çok iyi biliyorum…
    Aaaa, bir de baktım ki katılan adaylar geçen yayın döneminde katılanlarla aynı!
    Aynı tipler, aynı suratlar, aynı vıcık vıcık, bitmez tükenmez kavgalar ve aynı senaryolar… Kaldıkları yerden devam etme talimatı almışlar.

    Geçen yıl medyada yer bulmuştu. Bu programları hazırlayıp sunan hanımlardan bazıları günde 60 bin ile 100 bin lira arasında kazanıyormuş... Çünkü reklam gelirleri çok iyi.
    Sunucu hanımlar işin cambazı.
    Kimde bir pırıltı görseler hemen tartışmayı ve kavgayı bilinçli olarak kızıştırıyorlar! iş uzadıkça uzuyor, kavga ve hakaretler başlıyor.
    Sonra hakaretler ‘bip'lenip (suç olmasın diye ses sıfırlanıp) yayına verilmiyor.

    Çok önemli bir ana unsur, yaratılan sahte aşklar! Senaryolar önceden yazıldığı için kavgalar gibi aşkların tamamı da sahte.
    “Ahmet, şimdi sen Ayşe'ye aşık olmuş olacaksın. işler önce iyi gidecek ama sonra kavga etmeye başlayacaksınız. Sizin aşkınız bizi bir hafta idare edecek!.. Sakın bozuntuya vermeyin.”
    Bu arada neler oluyor neler! Bazı dokunaklı ve acıklı sahneler yaratılıyor, stüdyoda bulunanlara direktif veriliyor:
    “Mümkünse ağlar gibi yapın!”
    Bu kez ekrana ağlama sahneleri geliyor, birileri ağlama pozuna yatıyor.
    Fakat gelin görün ki gerçek ağlayan yok. Herkes kendi rolünü oynamaya çalışıyor.

    Evlendirme programlarına katılan ve yıllardan beri aynı tiplerden oluşan kadrolar genelde genç. Yaşlılar zaten arka planda kalıyor çünkü onlara rol yaptırmak daha zor.
    Katılanların büyük çoğunluğu şöyle:
    Kentlerin varoşlarından gelen unutulmuş, ezik, bir baltaya sap olamamış, umudunu yitirmiş insanlar. Ekonomik durumları iyi değil. Kendilerini kurtaracak bir eş arıyorlar.
    Pek çoğu evlenmiş ayrılmış, çocukları var.

    Hepsinin umutları yoğun… Ekranda göründükçe tanınıyorlar. Günün birinde bir yapımcı belki kendilerine dizide falan rol verir, kendilerini kurtarıp şöhret basamaklarını tırmanırlar!
    Önemli bir bölümü işsiz güçsüz… Otel beleş, bazıları maaşa bağlanmış. Hayatlarının çoğu stüdyoda geçiyor. Bir bölümü kanallar arasında transfer yapıyor!

    Bazıları ise programa soytarılık yapmak için çağrılıyor. Onların saflığını keşfeden yapımcılar ve sunucular soytarılık yapma görevini onlara özellikle veriyor.

    Kendilerine figüranlık veya başrol oyunculuğu görevi verilen özellikle gençler için üzülüyorum.
    Onlar bu kadar mı onursuz?
    Dul kadın programda iki ayrı erkeği idare ediyor. Çocuğu var, ailesi var ve aylardan beri programda…
    Hiç mi utanmıyor?
    Kızla oğlan arasında günlerce sürüp giden vıcık vıcık, mide bulandırıcı tartışmalar…Rol icabı!
    Sonra onların anne ve babalarının stüdyoya getirilip kavgaya karıştırılması.

    Bu evlendirme programlarını düzenleyenler aslında hem katılanlara, hem de izleyenlere resmen saygısızlık ediyor, alay ediyor. izleyiciye geri zekalı muamelesi yapıyor. Evlilik, saygı, sevgi, onur kavramları ayakları altında çiğneniyor.

    Programlar insan sirki gösterisine dönüşmüş durumda.
    Sunucu kadınlar ve yapımcılar malı götürürken kendilerinin nasıl sömürüldüğünün farkına varmak istemeyen, ucuz şöhret peşinde koşan sözde evlenmeye gelmiş figüranlar…
    Bazıları iki yıldan beri orada oturup güya kısmetini bekliyor.

    Programa çökenlerin bir bölümü dizilere figüran bulan ajanslardan sağlanıyor. Programda iki ana kesim var.
    ilki başrol oyuncuları. Ağzı iyi laf yapan cazgır güzellerden ve yakışıklılardan seçiliyor. Görevleri bıktırıcı ve sahte aşklarda oynayıp kavga etmek! Ekranda hep onlar ve aşkları (!) var. Biri bitiyor öbürü başlıyor.
    ikincisi ise figüranlar! Onlar her gün stüdyoda arka planda oturuyor, lafa fazla karışmalarına izin verilmiyor. Yövmiyeleri çok düşük.

    Her yayının temelinde kavga, hakaret, iftira, suçlama ve yalanlar var. Sunucu kadınlar bu olanları zevkle izliyor çünkü senaryo ona göre kurgulanmış, programlar bu sayede sürüp gidiyor.
    Televizyon izleyicilerinin çoğu ise dönen bu dümenlerin farkında bile değil. Olanları gerçek zannediyor!
    RTÜK'e bu evlendirme programları için binlerce şikayet yağıyor, hiçbir şey yapılmıyor… Rtük evlilik kavramını ayaklar altına alan, töre ve geleneklerimize, insanlık onuruna, ahlak kurallarına böylesine ters düşen bu büyük rezalet için kılını bile kıpırdatmıyor…
    4 ...
  9. 5.
  10. Kesinlikle babaannem gibi olmayan tiplerdir. bir flash tv bi evlenme programları var onun hayatında. Bu programlar kapanırsa depresyona girebilir ailecek korkuyoruz.
    1 ...
  11. 4.
  12. O programı köyüyen tipler harbiden mallar.
    1 ...
  13. 3.
  14. aralarında olmaktan gurur duyduğum tiplerdir. yaşım 35 evde kaldı denilebilirim gocunmam ama hala karşıyım. hatta karşı olmanın ötesinde karşı olanları organize edip kanalları basmayı bile tasarlıyorum kafamda. ulan mesele üzüm yemek değil ki bağcıyı dövmek. eş bulmaya mı gidiyorlar ağır gıybet yapmaya mı belli değil. kavga dövüş entrika dallas dizisi gibi her birisi..
    10 ...
  15. 5.
  16. Gizli gizli evlenme programı izleyen tiplerdir.
    12 ...
  17. 4.
  18. Onlara laf etmek de sana mı düştü peki? Bir trollün aklınca ironi yaptığı konu. Her olan bitenin aksi yönünde bir başlık açıp iki saçma sapan cümleyle güya "komikliklerinizden" bıkkınlık geldi.
    2 ...
  19. 3.
  20. 2.
  21. Evlenseler ağzını açan olmaz . Yaptıkları tek şey kavak yelleri dizisini devam ettirmek . Birbirlerine atlamaktan başka birşey yaptıkları Yok.
    1 ...
  22. 1.
  23. haklıdırlar. kardeş sen trollük yapma ya. hakkaten zekamızla alay mı ediyosun anlamadım ki? ne sevimsiz ya yeni troller. öff.
    5 ...
© 2025 uludağ sözlük