30 a kadar direnilebilirse, sonrasında çok kasmadan başa çıkılabilecek; genellikle akraba ve evlenmiş arkadaşlardan gelen bir çeşit toplumun herkesi aynılaştırma çabası.
Bir diğer yandan bakılırsa evlilik kurumu otorite açısından da istenen bir olgudur. Çünkü evlenen bireyler daha çok tüketecek, borca girecek, itaat duyguları artacaktır.
Evli kişiler Patrona dayılanırken bir kez daha düşenecek, çocuğun ve eşinin geleceği için ev alma olaylarına girecek, tüketimin devamlılığı için yeni bireyler dünyaya getirecektir.
Evli kişiler otorite açısından daha az riskli ve daha itaatkar bireyler olurlar. Eğer taraflar bilinçli değilse, evlilikteki birbirine benzeme olgusu karakterlerin de parçalanmasına ve bozulmasına yol açar. Yani özgün benliği ortadan kaldırarak kişilerin daha uyumlu bireyler olmasının yolunu açar.
erkekler 27 kızlar 25 yaşından itibaren yakın çevrenin "bak o evleniyor bak bunun çocuğu oluyor bak şunun nişan davetiyesi" diye dolaylı yolla yaptığı baskıdır.
ebmkk: evlenme baskısına maruz kalan kız
çebyb: çaktırmadan evlenme baskısı yapan baba
çebybddva: çaktırmadan evlenme baskısı yapan babaya doğrudan destek veren anne
------
ebmkk: ama baba alıyorsun arabayı, park yerine bakakalıyorum ben, artık ben de istiyorum bi araba, arkadaşlarım alıyorlar kendi arabalarını geziyorlar eğleniyorlar özeniyorum.**
çebyb: Ben de özeniyorum, arkadaşlarım parklarda torunlarını oynatıyorlar gülüyorlar eğleniyorlar kızım. Ben hala, 13 yıldır sarılıp yattığın ayı'nı seviyorum torun diye.
çebyede: o aldığın menaj takımını çeyizine koyuyorsun o kadar.
------ *
Arkadaş çıldırıyorum. Sabah akşam hakaret ediyor annem evlenmiyorum diye.
Bunca baskıya dayanamayıp senelerdir tanıdığım bir kıza açılayım dedim birkaç gün evvel aşağılayarak reddetti. Üstüme saldırdı hakaret etti yerin dibine girdim resmen.
Bana torbacılık yapan lakabı çamur olan bir amcamın çocuğu var. Nişanlanmış Onun kadar bile olamamışım dedi. Böyle fitnece fesatça şeytanca konuşmak nedir arkadaş.
Hiçbir kız suratıma bakmıyor diyorum anlamıyorlar.