alınacak eşyaları güzelce listeleyin, sonra balayından döndüğünüzde evinizde çay yapmaya çaydanlık bulamayabilirsiniz..
- sizin aileniz nasıl ki dünyanın en önemli insanları, eşinizin ailesinin de aynı mertebede olduğunu unutmayın.
- zaten geri dönüp baktığınızda o anlardan çok bir şey hatırlamayacaksınız, dediğim olsun diye inat etmeyin, hiç sevmediğiniz şeyler belki çok güzel şeylerdir, ne bileyim kına gecesi gibi..
- ayağınızı yorganınıza göre uzatın.paranız ne kadar ise o kadar harcayın..hem kendinizi hem eşinizi zor durumda bırakmayın, eninde sonunda o borç sizin.
- yemek yapmayı öğrenin..
- gereksiz harcamalardan kaçının..
- çok sevdiğiniz ve konuşmaktan sıkılmadığınız bir adamla/kadınla evlenin, çünkü bir zaman sonra sadece konuşabileceksiniz.
Son olarak; karşınızdakinin değişeceğini düşünmeyin, mevcut halinin kabul edecekseniz evlenin.
Ben bu cuma evlilik teklifi edeceğim. Aşırı gerginim. Paris mi yoksa venedik mi karar veremiyorum. Kıbrısa gidip kumar oynarken bilerek kaybedip sonra krupiyere masayı toplamasını söyleyip sevgilimin önünde diz çöküp “ben zaten aşkta kazandım.” Diyip evlenme teklifi mi etsem?
millet banane demiş felan. yazar burada iş atıyor olabilir. meali ben evleniyorum pambık eller cebe gibi ama dostum altın fiyatları ve ekonomiden haberin yok. bu arada sevindirikte olmuş olabilir. bir video vardı gelin bağırıyordu koca buldum diye aklima oda gelmedi değil. ne diyelim Allah mutlu, mesut, bahtiyar etsin. ama bu devirde zor zanaat. sonradan ağlamak yok. çünkü ne kadar arkadaşım varsa bir heycan ve gazla evlendi sonrası malum. ama her canlı ölümü, pardon evliliği tadacak.