bayan ise, eline telefonla mesaj atarak yürümüyor ise, yanında arkadaşları varsa ve dedikodu yapmıyorlar ise, suratında iki ton makyaj malzemesi görülmüyorsa bir ihtimal olabilir.
erkek ise, çevresine aç gözlerle bakmaması yeterlidir gerisini kadınlar hallediyor.
oturur kendi kendine düşünürsün uykularının neden kaçtığıyla ilgili.
bir kaç paket sigara ve o önüne geçemediğin aidiyet duygusunu bir güzel harmanladıktan sonra gerçeği itiraf edersin kendine.
ben onun olmalıyım derken bulursun kendini. senin onu istediğin gibi, onunda seni istemesini istersin.
Bunu anlayabilseydik şimdiye dek uğruna ne şiirler şarkılar yazılan kadınlar olacaktı ne de şairler ve bestekârlar sanat icra edebilecekti. Dolayısıyla edebiyat ve müzik bundan epey etkilenecekti. Sevip de kavuşamayışların yerini "nasıl olsa benim sonum şu kişi" tesellisi alacaktı.
Anlayamıyorsak vardır bir hikmeti. Ama gelecekteki eşimi tek bakışta anlamak isterdim ne yalan söyleyeyim. Gördüğümde "işte benim hem evvelim hem ahirim olacak kişi bu" demek isterdim. Belli mi olur, belki çıkar bir gün karşımıza ve aklımıza gelen ilk cümle bu olur.
eğer o gülünce her şeyi unutup mutlu oluyorsam,
gülmek bir tek ona yakışıyorsa ve
kendi kendime "bir ömür o gülerken izlerim" diyebilirsem,
o kişi benim için evlenilecek kişidir.