bunlardan biri evlenmek istememek. bu bir tercih meselesi tabiki.
bununla birlikte evlenmek isteyip evlenilecek insan bulamayan bir yigin insan var ülkede. korku, güven, bitmeyecek sevgi, ask, ekonomik etkenler, secicilik, detay, kafa dengi, kriterler ve digerleri. hakikatten zor bir durum olsa gerek. belki de kimileri icin en zoru. bol sans demekten baska elden bir sey gelmez.
büyük sorun. bir kere önce olaya hemcinslerimin açısından bakacağım. her geçen gün psikopat, kadını sahip olduğu mal olarak gören, şiddet uygulayan, aldatan, karısı olduğu için ona tecavüz etmeye hakkı olduğunu sanan, hatta hunharca katleden şerefsiz kaynıyor ortalık. kimsenin alnında ne olduğu yazmıyor. yalnız ölmek istemiyorum, yanımda sevdiğim ve beni seven biri olsun istiyorum. anne olmak da istiyorum tabii -biyolojik saat denen bir şey var- fakat kimseye de güvenemiyorum.
ayrıca erkekler de kendi cephelerinden bakınca haklılar. ihanet etme potansiyeli olan, "bakireyim" diye yalan söyleyen -bu arada erkek de ilk evliliği ise bakir olmalıdır, yok öyle her haltı yemiş olmak- ama bazen de bekareti bozulmasın diye başka her türlü haltı yiyen kadınlar var. çocuğunun babası olduğunu zanneden ama başkasının çocuğuna babalık yapan erkekler var. kim kime neden güvensin?
kız erkek olaylarına girmeyeceğim bu devirde evlenilecek kızda erkekte bulmak zorlaştı.
aile baskısıyla evlenmeyi ya da ilk gördüğü insanı leyla mecnun sanıp 2 sene sonra küfürleşerek kahvaltı isteyenleri kastetmiyorum. harbi harbi 60 sene geçirmeyi göze alabileceğin, kavgaların kalp kırmadığı, birbirinin eli kolu bacağı olabilecek evlilikler.