Merkezi otoriteyi eşinizle paylaşın. Ne de olsa hayat müşterek. Kıroluk etmeyin. Hem sevin hem koruyun. Girdiğiniz uzun soluklu bu yolda sabır ve mukavemet gösterin. Yılıcı olmayın. Hayatla ve eşinizle bir de çocuklarınızla barışık olun.
Güçlü ve bağımsız bir kadınla evlenin. Boşanınca nafaka istemeyecek kadar güçlü olsun, bu zihindeki güç bu arada, ekonomik güç değil.
Aldatacaksanız evlenmeyin.
Ve gerçekten, ilk beş sene çocuk yapmayın aq. Sonra ortada kalıyor çocuklar.
Evlenmeyin demek yerine bence evlenmenin mantığını yeniden değerlendirin. Neden evlenmeliyim diye sorun kendinize.
Evlendiğimde hayatımda neler değişir?
Gerçekten hayatımın daha yaşanır hale gelmesi için evlenmeli miyim?
Evlendiğim kişiyle hep aynı evde olmak, aynı havayı solumak ve ortak bir yaşam alanı oluşturabilecek miyim?
Bu soruların hepsine olumlu bir yanıt verebiliyorsanız evlenmeyi planladığınız kişiyi gözden geçirmelisiniz?
Tecrübem doğrultusunda diyebilirim ki, evleneceğiniz kişiyle önce arkadaş, sonra dost ve en son sırada eş olabilir miyiz konusunu birbirinizi tartarak değerlendirin.
Aksi halde cicim ayları geçtikten sonrası ölümü beklemek gibi gelebilir.
Evliliği onaylamasam bile bu işe girişiyorsanız kadını çok iyi değerlendirmeniz gerek. Çoğu erkek daha ilk blöflerden evlilik testlerine düşüyor ve ''sağlayıcı koca'' rolüne oturuyor.
Kadın ve ailesi ne kadar sömürülebilir olduğunuzu test edebilir (bu testi abartıyorlarsa zaten orda bırakın). yapmanız gereken blöflere karşı çerçevenizi korumak ve benim yapabileceğim/yapacağım bu kadar deyip beklemek.
Kadını 2-3 yıl tanımadan evlilik yoluna girmek zaten baştan yanlış. Erkeğin zamanı daha uzun otuzların ortalarında sizden epey küçük kadınları tavlamanız/evlenmeniz işten bile değil (eğer kendinizi geliştirdiyseniz), zamanı gelmiş kadının kurtarıcısı olmak gibi bir hataya düşmeyin.
Evlilik, erkeklerin ciddiye alması gereken büyük riskler içeren bir kurum. Ama bir rus ruleti değil.
Risk karşısında iki seçeneğiniz var : riskten tamamen uzak durursunuz ya da riski elinizden gelen en iyi şekilde yönetirsiniz. Hangisini seçeceğiniz sizin tercihiniz, benim için hava hoş. Ama neyi tercih ederseniz edin, avcı donanımı ile yaratılmış iken kurban / mağdur gibi davranmayın.
kaçın beyaz atınıza binin ve arkanıza bakmadan dört nala kaçın ya da yabancı bir kadınla evlenin. ha ben yaşlanırım derseniz şafağım sakulum kaysin isterseniz evlenin. 1 yılda 3 arkadaşım evlendi halleri perperişan oldular yakışıklı civan mert arkadaşlar göbekli kel kamyoncu dayılara döndüler. flash tv nin yaşlandırdığı gibi yaşlandılar. arkadaşlar köle oldular oysa ne umutlatla evlenmişlerdi. şimdi hepsi veresiye vermiş haciz memurlarını bekleyen esnaf gibi karakar düşünüyorlar. ha kafa dengi kezo para göz olmayan birini bulursanız gayet iyi bir aktiviteye benziyor. ama bekaretinizi pardon özgürlüğünüzü kaybetmeye hazır olun. birde kendi saçma salak akrabalarınız yetmiyor gibi birde eşinizin akrabalarıda akrabanız oluyor. aslında siz kızla evlenmiyorsunuz ailesiyle evleniyorsunuz.
Sahip çıkamayacağınız, haklı olduğunu bilseniz de haksız muamelesi yapacağınız insanla evlenip onun da hayatını ziyan etmeyin. Herkes biliyor ki ülkemizde evlilik erkeğin elinin kiri ama kadının hayatı gözüyle bakılıyor. Ve kadının hayatını ziyan etmeye hakkınız yok.