artık resmi bir çiftsin.
çift oluştuktan sonra, iki kişilik yaşam arzuların, coşkuların, sevecenliklerin, ortaklıkların yanı sıra sıkıntıların, belirsizliklerin, kuşkuların, öfkelerin ve fırtınalı günlerin eşliğinde sürüp gitmeye başlar. ardından çiftin varlığı çok doğal olarak, ilişkinin çimentosu, bütünleşmenin sembolü olan bebek arzusuyla şekillenecektir. önce bir bebek, sonra belki ikinci, üçüncü hatta daha fazlası.
bu arzu bazen çok kısa, bazen çok uzun bir sürede tatmin edilirken, bazen de hiç gerçekleşmeyecek ;ama tıbbı döllenmedeki gelişmeler ve evlat edinme sürecindeki kolaylıklar sayesinde çocuklar ailenin temelini oluşturacaktır. şurası bir gerçek ki
onlardan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. ailevi ve cinsel ilişki gelişme kaydedecek. aşıklar olarak varlıklarını sürdürmek, kendilerini korumak ve yeniden toplamak için ebeveynlerin bundan böyle daha uyanık, daha bilgili , daha arzulu, daha kurnazca davranmaları gerekecek. oyun baştan kazanılmaz!
hımm!!! bir de yeniden oluşturulan aileler var. yeniden oluşturulan ailelerde durum biraz daha karmaşık. ilk evlilikten çocuklarım, seninkiler, bizim küçükler.... vs vs.. tüm bunlar müthiş bir rus salatası hazırlamayı gerektirir, bu durumda da çiftin mütevazi yaşantısını koruması lazımdır. bu normaldir, dönemeçte beklenmiş, boşanılmamış ve daha mütevazi bir şekilde yeniden başlamak için her şey bir kenara bırakılmıştır. bu durumda, yeni mutluluğu yaşamayı başarmak, bu mutlulugun harcanan çabaya değdiğini göstermek gerekir. çiftin etrafında önemli bir rol oynayan, hatta bazen çiftlerin ilişkisini belirleyen küçük kozmos bilyelerinin çiftlere doğru yuvarlandıgını görür ve o kozmoz bilyeciğinin ıskalamayıp, hatta çifti tam isabetle vurduğunu da görürsün. ister uzaktan gelen bir vuruş olsun , ister yakından. vurmuştur bir kere... kim bu bilyecikler ki sesini duyar gibiyim. kimler olacak.. kaynana , büyük ebeveyler, arkadaşlar, yakınların, etrafındakiler, aileye sonradan katılanlar... bu topluluklar bazen ateşe benzin dökecek , bazen de parçaların yeniden yapıştırılmasına yardım ederek çiftin yaşamında etkilerini hissettireceklerdir.
hayatın bir parçası tüm yaşananlar.. hayat durgun akan uzun bir ırmak değildir.
evlendin işte,
mutlu musun benimle kurduğun hayalleri başkasıyla yaşamaktan,
bakabiliyor musun yüzüne,
peki ben,
beni hatırlıyor musun hiç,
merak ediyor musun nasıl kaldırdı aldatılmanın acısını diye,
daha bunu unutamamışken evlilik haberimle yıkıldı mı diye?
neyse kızmıyorum sana
ama yapma bana yaptığını o masum kadına...
atilla kaya'nın en meşhur en güzel şarkısından biri.
Uzak seyrettim mutlu halini
Başkası tutmuştu O an elini
Son defa olsa da duysam sesini
istediğin oldu evlendin işte
O anda yanına gelmeyi istedim
Son defa yüzünü görmeyi istedim
Gelinlik halini görmek istedim
istediğin oldu evlendin işte
Evlendin işte Evlendin işte Evlendin işte
Başına takınca telli duvaklar
Nede çok yakışmış sana beyazlar
Sanadır ömrümce bütün dualar
Mutlu ol sevgilim evlendin işte