toplumsal rollere o kadar alışmıştır ki evlendikten sonra sırtını erkeğe dayamayı kar saymaktadır. daha sonra dayak yiyip, aldatıldığında ''ühüü gidecek yerim yok'' diye ağlar.
çocuk olduktan sonra doğum izni filan normalde. hem ev hem iş zor diyenlere evlenmeden önce konuşacaksınız. erkek yardım edecek. o eskidendi götü yayıp yatma zamanları.
Bizim tabirimizle s.ksalak kadındır. Çalışmasın da boku yesindir. Ha kocası zenginse o başka. *
Ancak, onca verdiği emeği boşa heba etmesin.
Kocası zenginse de, hobi usulü çalışmalıdır.
Ama illaki çalışsındır.
çalışsa bile, evin tüm işleri ona kalacağını ve daha çok yıpranacağını bilen kadındır.
erkeklerin, eşim çalışsın ben ona yardım ederim demesine inanmayan kadındır ayrıca.
eş adayı gayet miskin olan kadındır. işe git çalış, eve gel yemek hazırla, bulaşık yıka, çocuklarla ilgilen yatakta seks yap falan bunları hep kadının işiymiş gibi gören er kişiyle evlenecek olan kadındır pes etmiştir. *
evde yardımcısı olmayacaksa en iyisini yapıyordur. bütün gün dışarıda uğraş, didin. eve gel; sevgili kocan elinde kumanda uzansın kanepeye "hanım.... yemek hazır mı?" diye seslensin, çocuk(lar) eteğinde, etrafında onlara laf yetiştir, dinle, cevapla, ödevleri, bulaşık, ütü. ikinci bir mesai daha. insan ne kendine, ne işine ne de eşine yetemiyor valla.
hayatta hiç bir ideali olmayan kişidir asalak gibi yaşamak hoşuna gidiyordur hazır kazanılmış parayla alışveriş yapmak yeni aldığı mobilyalarla komşularına övünmek, günlere katılıp pasta börek yeyip vücudundan yağlar fışkırtmak, hayatta çocuk büyütmek dışında başarısı olamayacak kişi olmayı kabul etmek koymuyorsa eşine de böyle birisiyle yaşlanmak koymuyorsa bize bir şey söylemek düşmez.