evlendiğin insanı zaten hayatının aşkı olarak görmüyorsan evlenmiceksin. eğer evlendiğin insana bu isimlendirmeyi yaptıktan sonra aaa pardon bi yanlışlık olmuş sen değildin demekte senin karakterinin ne derecede olduğunu gösterir bu tip insanları bir an önce tespit edip yanımızdan uzaklaştırmak gerekir nemelazım bu biz bile olabiliriz bi anlık dalgınlağa gelip böyle insanlarla evlenmek falan..
hayatının aşkıyla evlenmemiş kişilerin başına gelecek olaydır. herkes hayatının aşkıyla evlenme şansına sahip olmayabilir ama madem evlendin o zaman hayatının aşkını bir yerlere gömerek evlenmek gerekir. yani açık kapı bırakmadan. yani hayatımın aşkını bulamadım ama evlendim, eğer hayatımın aşkı evlendikten sonra karşıma çıkarsa yine aşık olurum demeden evlenmek gerekir. neresinden bakarsanız bakın, kötü bir olaydır. gömmüş olsanız bile.
bir zamanlar asla yapmam dediğin şeyleri şöyle bir düşünüp, insan ne kadar cahilmiş, ne kadar bilgisizmiş, dünya ne acaip yermiş dedirten olaydır, bilgeliğe ulaşmak ve acıyla bir kez daha hem hal olmaktır, genellikle düşüncede ihanete başlamaktır, ihanet denilenin kalbi hisler eşliğinde yapıldığında ihanet olmadığına inanmaktır. zordur.
evlilik budalası olmanın hüznüdür
evlenmek için evlendiği için,hayatının geri kalanında ,sevmediği insana katlanmanın verdiği sıkıntınında onu arayışlara sürüklemesiyle gerçekleşmesi muhtemel durumdur
evlendikten sonra, horoz ölür gözü çöplükte kalır misali kişinin gözleri fır fır dönerse sağda solda, hayatının aşkına da rastlar ,olmadı bi bakmışsın işler öyle bir boyuta gelir ki şahin k ya bile rastlar.. *
evlendikten sonra hayatinin askina rastladığını sanmak'tır. evlendiğinde bile arayışta olabilen... (kelimenin sonu küfüre gittiği için burada bitirilmiştir)
evlenmişsin ne işin var başkasıyla aşkla, meşkle, zorla mı evlendirdiler seni.
arayış içinde olmazsan da kimseye rastlamazsın, kimseyi bulmazsın. git otur evinde hanımının, kocanın dizinde.