anam niye evleniyorsan diye sordurtan tipler bunu yapar daha çok. hayatımın aşkı diye bir rüzgara bırakır kendisini fakat farkına varmadan bir fırtına alır onu götürür. işte kişi o fırtınalara karşı bile ayakta durmalı.. *
evlenmeden önce hayatının aşkı sandığı şu anki karısına aşık olamadığını, onu tanıyamadığını, sevemediğini, onunla istediği şeyleri paylaşamadığını ve başka birinde aradığını gösterir.
heveslerini, fantazilerini geçiştirmek adına kullandığı bir insandır sadece..
ya da insanlar diyebiliriz. kimi bu oyundan zevk alır uzun süreli oyunlar oynamayı sever..
oyuncular da durumdan rahatsız değilse hiç sorun yoktur. gidebildiği yere kadar gider.. taa ki; bayan ya da erkek oyuncu artık boşanması gerektiğini söyleyene kadar. işte o zaman aşk biter...
mucize bekler hep bünye... olur, işler değişir der. bir gün bakarki herşey daha önceden tahmin ettiği, ilk endişelerinin olduğu gibi olmuştur.
geride kırılan bir kalp, kendi kendini suçlayan bir vicdan ile başbaşa kalır.
çok fazla kafa yorulması gereken bi hadisedir. bu bahtsız insan tüm duygu ve düşüncelerini avuç içine almalı ve teker teker son bir sayım yapmalıdır. sevgiyi arkada bırakıp; aşka doğru yol almak cesaret isteyen bir tehlike sinsilesidir. buruk bir yürekle aşk arkada bırakılmalı, yıllardır süre gelen güvenli sevgiyle son nefese kadar yaşanmalıdır. 'acı' yada 'keşke' mutlaka yer edinir içlerde bir yerde. lakin güvensizlik, pişmanlık ve vicdan azabı daha çok kavurur bünyeyi. sevgiye sıkıca sarılmalı, aşktan vazgeçmeli. yerse..
Aşık olmadan evlenmenin kurbanı olmanın diğer adıdır. Kendinden emin olmadan, sırf yaşım geldi kız da iyi aile kızı diye ve zamanla severim umuduyla evlenirsen sonrasında kendinden belki de çok uzak bir hayata aşık olursun. Müstahaktır bu şahsiyete. Ayrıca diğer bir olasılık da adamın ya da kadının aşık olarak evlenmesi fakat daha sonra aşkın sona ermesidir ki bu da evlilik sürecinde bazı şeylerin hatalı yapıldığını gösterir. Yine müstehaktır. Hiç üzülmemek gerekir bu tipler için.