vaktini çocuklarına ayırmayı tercih etmiştir belki de doğru olanı yapmıştır en azından patronun birini zengin ederek hayatını harcamamıştır.
adam gibi bir çaışma şekli koy iş hayatı düzenle çalışanını sömürmeden o da devam etsin işine günün yarısı işte harcansın iş bitmedi gerekçesiyle hafta sonlarını da al çalışanının sonra işten ayrıldı diye tuhaf olsun geri kafalı olsun yok öyle bir şey.
peşin edit: kadınların çalışmasına karşı değilim karşı olduğum sömürmeye dayalı iş hayatı.
hayatta bi zike yaramayan kadındır afedersin. yıllar yılı koca bekleyen, zengini buldu mu da kapaklanmaya uğraşan tipik türk kızına en büyük örnektir. erkekle parası için birlikte olmaktan bir farkı yoktur.
büyük üniversitelerin bi sike yaramayan bölümlerine giren kızların büyük çoğunluğu bu klasmana girer **. 4 yıl boyunca sikko bölümlerinde okuyup bütün boş zamanlarında mühendislik, hukuk, tıp fakültelerinden erkeklere sulanıp, en sonunda eli para görecek bir mesleğe sahip olan geleceği parlak gençleri baştan çıkararak lüks yaşam hevesine kavuşmak amacı taşır bunların taktiği.
author bunlara kızmakta haklı hacılar... ben bile sinirlendim şimdi.
kocası çok zengin olan tembel kadındır. kocasının eline bakar her gün, para bıraksın diye. sonra da parayı deli gibi harcar. tehlikelidir efendim bu kadınlar.
bu model kadınlarda koca baskısı hakimdir.
o koca ki; karısının iş yerinde aşna fişne yapacağını sanır. kendine güvensizdir.
o koca ki; işyerindeki bayanlara hep ağzının suyunu akıtmıştır.
kadın bunları bilse herşey farklı olurdu.
kocasının hışmına uğraması halinde, ömrünü mor çatılar altında geçirecek olandır.
muhtemelen şuanda evlilikte kendine düşen görevin çamaşır bulaşık yıkamak ve kocasıyla sevişmek olduğunu sanıyor, bir de ona bir evlat verecek olmanın ve ömrünü ona adayacak olmanın saadetiyle kendinden geçiyordur.
öyle ya, sevgili kocası çalışıp kazansın, o çamaşırları assın, dantel yapsın, 3-5 çocuk yapıp sokağa salsındır. onun için hayat budur.
onursuz ve bulaşıklarla dolu bir hayat... aman nazar değmesin.
benim gibi bir kadınla evlendin bi de çalışcak mıydım sana en güzel hediyeyi verdim düşüncesi beyninin her tarafını kaplamış kadın modelidir.uyanıktır.
pahalı pilav pişirmek için okumuş emek vermiş kadın modelidir. pişman olması fazla uzun sürmez. çünkü çalışmak insana farkında olmasa da bir iç disiplin kazandırır.
feminist düşüncenin hışmına uğramış kadındır.bırakınız çiftler birbirlerinin eline, gözüne, sözüne velhasıl varlığına muhtaç hissetsinler kendini de bunun adı da aşk olsun.bakarsınız sonra kadın, evlendiği adamdan "evlendiğim adam/ herif";adam da evlendiği kadından "evlendiğim kadın/karı" diye bahsetmekten vazgeçer.ha?
