her annenin evladından olağanüstü şeyler yapmasını beklemesi ama hayal kırıklığına uğraması durumudur, ama unutmamalıdır ki o çocuğun kendi eseri olduğunu.
bunlar için hayatta başarılı olmanın temel kriteri iyi okul kazanmak ve okulu bitirince ya devlet memuru olup hemen bir yere atanmak, ya da özel bir şirkette yönetici olarak çalışmaktır. başkasını tanımazlar.
hele o komşu çocuğu işe girip 3-4 sene sonra ev falan aldıysa yandın.
sevgi başka bir şey tabii ki ama kendilerinden soğutur bu anneler.
en sonunda "kusura bakma, madem sen o kadar mükemmeldin, niye genlerin ve seçtiğin eşin de senin kadar mükemmel değil? daha beni yetiştirmeyi bile becerememmişsin, annelik vasıflarından yoksunsun. buna rağmen hâlâ bana laf mı sokuyorsun? kendine bak be önce!" diye patlanılası ve ağlatılası kadın.
evladını beğenmeyen anne, ileride annesini beğenmeyen evladı yetiştiren annedir.
daha doğrusu yüce allah'ın kendisine verdiği evladı beğenmemek gibi bir nankörlük içne düşen kimse "anne olmayı haketmeyen (anne olmak için o kadar can atan insan varken), anneliği bilmeyen" kimsedir.
yani "anne" değil "annecik" tir.
öyle bir hakkı olmayan annedir. madem yaptın, boktan genlerini bulaştırdın, seveceksin, bakacaksın. madem öyle yapmasaydın lan, tecavüz mü ettiler, yapmasaydın..