Hiçte bile, evin küçüğü evin her şeyidir... Eli, gözü, ayağı... Her şeyi... Eve neşe katan da odur, evin küçük ihtiyaçlarına koşan da odur... Evin küçüğü; evin köpeği değil! Evin en işe yarayan en değerli parçasıdır...
başlığın aslı evin küçüğü olacağına evin iti ol'dur. aramaya inandım. evin iti ile kıyasda ki sebep ise tamemen ekmek almaya gitmek ile ilintilidir. küçükleri oyuncak başından kaldırmak zordur.
evet, bakınızdan da anlayacağınız gibi evin küçükleri günü gelir, toplanır, seslerini bi şekilde duyurur. şayet böyle kolpa böyle temelsiz sözler söylenmeye devam ederse.
köle izaura'dan beter bi hayattır evin küçüğü olmak. dışarıdan en sevilen en şımartılan çocuk tarzı algılanır ama yok, aldanmayın sakın. bi ben bi allah bilir neler çektiğimi. tek tek yazıp rahatlamam lazım;
- sabah kahvaltısı, öğle yemeği bitmedi akşam yemeği, kısacası her öğün ekmek alma işi sana aittir. sanırsın allahın emri..
- çöp. ne illet bi iştir o. atarsın atarsın bitmez. körolası çöpçülerle bi süre sonra selamlaşırsın, o derece..
- su getirme. herkese su taşırsın, mekana odaya bakmadan.
- günü kötü geçmiş bi büyüğün gelir eve. abin olur, ablan olur, baban olur, hiç farketmez. herkes sana patlar, oturuşun bile batar, bu gibi durumlarda erken yatmak en iyisi.
- ebeveynler sana gelene kadar pişmişlerdir. deneme yanılma yöntemiyle abini, ablanı büyüttükleri için her türlü uyanıklık halini önceden sezme yetisiyle donanmışlardır. örneğin öğretmen istedi diye para isterseniz, sebep? diye karşılık alırsınız.
- evdeki her kötü olay dışarıya evin küçüğü yaptı diye lanse edilir. örnekle açıklamaya devam edersek, anne komşunun tabağını kırar, küçük çocuk yaptı der. abla kendi arkadaşından aldığı kasedi bozar, suç yine gariban kardeşe kalır. tabii sen bunu başta bilmezsin, bi bakmışsın ablanın güzel arkadaşı, platonik sevdiceğin seni eskisi gibi sevmiyor, hiç siklemiyor...
- evdeki en siktiriboktan olayda bile sözün etki etmez. "sen sus yaşın ne başın ne" lafıyla güzelim, orjinal fikirler güme gider.
- son olarak abin, ablan okul hayatında başarılıysa yarrağı yedin demektir. çalış ki anne dırdırından kurtulasın.
.....
bırak evin köpeğini, evin kuşu, balığı bile evin küçüğünden daha fazla değer görüyor. yediği önünde yemediği arkasında. evin küçüğü öyle mi? yürümeyi öğrendikten sonra iş hayatına başlıyor dersek cuk oturur..