yaşayan bilir, evin büyük çocuğu olmaktan daha zordur.
büyük çocuk araba kullanmasını öğrenirken kaza yapmıştır, küçüğe araba öğretilmez.
büyük çocuğa motosiklet alınmıştır ve kaza yapmıştır, küçüğe alınmaz.
büyük çocuğa cep telefonu alınınca çok vakit kaybetmiştir, küçüğe alınmaz.
büyük çocuk arkadaş çevresinden dolayı sigaraya başlamıştır, küçüğün her dakikası kontrol edilir.
büyük çocuk arkadaşlarında kalınca eve sarhoş gelmiştir, küçüğe izin verilmez.
ve en zoru;
büyük çocuk üniversiteyi bırakmış, okumamıştır. bütün umutlar küçüğe bağlanır. o sorumluluğu kaldırmak çok zordur. tüm aile ve akrabalar gözünün içine bakar 'aman bari bu okusun' diye. ahh ah.
en güzelidir. tadından yenmez. abilerin yediği dayaklardan eser kalmamıştır. tepesine çıkabilirsiniz ebebeynlerinizin. bi çok ayrıcalık size tanınır olgunluk dönemlerine denk gelirsiniz. ancak sizi anlayamazlar, saygı duysalar da anlayamazlar.
büyük çocuk evi terk edip gittiğinde, evin tüm yükü onun omuzlarına kalır. soyadın ağırlığı, sorumluluğu hep onundur artık. çevresinde yapmacık insanlar, sahte sohbetler ile muhattab olur çünkü o hiç istemese bile vâris odur artık...
evin her zaman bakkala giden çocuğudur, abisinden veya ablasından dayak yer, daha serbest yetiştirildiği için evin büyük çocuğundan zılgıt yer ama her zaman rahat yaşar. güzeldir evin küçük çocuğu olmak, her zaman büyük kardeşin yerinde olmak istesede...
evin en şanslı veledidir. çünkü evin en büyüğü hep o küçük velet birşey yaptığında kardeşine niye sahip çıkmıyosun diye çemkirilen kişidir. banane sen anne-baba değil misin.. ben sahip çıkayım diye mi doğurdun...
mutlu bir çocukluk, mutsuz bir yetişkinlik, berbat bir evlilik yaşamaktır. bir de tek erkek ve gelenekçi bir aileye sahip isen. (ben de vardı bundan bi tane. boşadım)