donunu tumonunu elaleme karşı sergilemeyi sevmeyen, haftanın her günü, günün her saati halı silkeleme huyları olan dengesiz komşulara sahip, yağmuş yağdımı güneş açtımı stresi yaşamayı istemeyen, oda kokusu olarak yumuşatıcıdan bir kez daha faydalanmak isteyen insanların çamaşırlarıdır.
askı olmadığı zaman evin dört bir yanına dolaplara pencerelere veya masaların üstlerine serilen çamaşırlardır. feci derecede kalabalık yaratır ve oluşan nemden dolayı rahatsızlık verirler.
evin içinin yeni yıkanmış gıcır gıcır çamaşır kokusu dolmasına neden olan çamaşırlardır. açık havada kış gecesi kurutulmuş ve sabah leş gibi istanbul kokan çamaşırlardan daha iyidirler.
onlar kadar kederlisine rastlanmadı. evin içinde kurutulan çamaşırlar kadar hüzün vermedi bana hiçbir şey. hayatta onlar kadar itilmiş, ötelenmişini görmedim. piç gibi.. ne vardı onlar da dışarda, ilmeklerinin arasından geçecek olan iki satır rüzgarın tadına varabilseler.. ne olur ha ne olurdu? bu mutluluğu da onlara çok gören sahiplerinden ölesiye nefret ediyorum anlıyor musunuz? ölesiye nefret ediyorum. ühüh.