kutsal kitaplarda anlatıldığına göre evine melek girmeyen insandır. bazısı bu insanların melek olduğunu iddia edebilir, hayvan besledikleri için ama hayvanın tüğünün dökülmesinden tutun da orta yere kaka yapmasına kadar pek çok pisliğin bu evin ve evin sakinlerinin de pislenmesine neden olması kaçınılmazdır. hayvanları yeri sokaklardır, bahçelerdir.
ömrü hayatında bir kerecik olsun bir hayvanı sevmemiş, o hayvanın sıcaklığını sevgisini hissetmemiş, kendinden başkasını sevmemiş insan söylemi.
bak benim bir kedim var. adı mırmır.
sokak kedisi. daha gözleri açılmamış bir yavruydu bulduğumda. sokak ortasında çocuklar öldürüyordu nerdeyse. ben o kediyi aldım evime. iğnesi, aşısı nesi varsa yapıldı. senden bile daha sağlıklı şu an. hastalıklı düşünceleri de yok senin gibi. o kedi ben de diye melekler benim evime gelmeyecek öyle mi? sen öyle sanmaya devam et.
Misafirliğe gittiğiniz bir evde köpek kusmuğuna basmak, daha sonra da size ikram edilen, içinde kedi ve köpek tüyleri bulunan kurabiyeleri az önce kedi veya köpeğin uzandığı kıl dolu koltuğa oturup yemek, ev sahibinin köpeğine ısırttığı kurabiyenin kalan yarısını yemesi, bunu yaparken de hayvanın karın kısmındaki pireleri ayıklamaya çalışması...
Mideniz bulanırken, nezaket gereği size ikram edilen yiyecekleri yemek, içecekleri içmek zorunda kalmak...
'şu misafirlik Bir an önce bitse de gitsek' diye düşünmek...