memleketten gelirken 2.5 litrelik kola bidonuna vurulmuş acı biber turşusu getirdim.neyse ilk başta her şey güzeldi iyiydi tabağa koyup getir derken.ulan dedim hem tabağı pis ediyorsun hem her gün turşu dolduruyorsun getir bidonu koy içeri.
nerden dedik arkadaş top yapıp attığım çorap devirdi,sandalyenin ayağı değdi devrildi derken turşucu gibi kokmaya başladı ev.ulan iki tabak yıkamayalım derken halıyı silmekten,köpüklemekten iflahım sikildi.
o mutfağa girip neden buradayım diye düşünmeler en salakça olanlarındandır herhalde. burada salakça kavramının da ne kadar göreceli olduğunu örneklemiş oldum sanırım *
mezdeke açıp oynamak,
uydurma şarkılar üretip söylemek,
yerde amaçsızca oturmak,
hem televizyon hem bilgisayar açıkken başka bir şeylerle uğraşmak,
kıyafet değiştirmek,
sürekli eve birilerinin çağrılması ama kimsenin gelmemesi.