küçükken tamam iyi hoş ilksin bi hevestir gidiyor. istediğin herşey alınıyor iyi hoş. büyüdükten sonra işler terse gidiyor. büyüksün çalışmalısın, büyüksün kardeşlere göz kulak olmalısın, büyüksün sorumluluklarını bilmelisin, sen evin büyüğüsün büyük düşün vb. uzun lafın kısası küççükken avantaj, büyükken dezavantajdır.
zor iştir. her cümle ablası/abisi diye başlar. aslında sizde küçüksünüzdür ama abla/abi olunca olgunlaşır birden insan. kardeş korunur, ev işi desen zaten sende. hadi bunlar neysede anne baba ile yaşanan ya da yaşanacak olan olası şeyleride ilk siz yaşarsınız, genelde de size patlar. örneğin; arkadaşta kalma, kesinlikle olmaz, eve geç gelme başlarda buda yasaklar arasındadır. ya da öss ye girersiniz her şeyi aileye siz anlatırsınız, sıra ona gelince ayrıntılı anlatmaya gerek olmaz, ailede bilinçlenmiştir zaten. kısaca sizin yaşadığınız problemleri küçük kardeş yaşamaz. neden? sen zaten yolu açmışsındır. anne baba problem çıkarmadan ona geç vakit dışarıda kalma, arkadaşta kalma gibi izinleri hemen kabul eder. ama bütün eziyeti başta evin büyük çocuğu çekmiştir zaten.
büyüklere göre küçük olmak güzeldir küçüklere göre ise büyük olmak...bende bir küçük olarak büyük olmayı isterdim sahsen.küçük olunca anne baba bazen seni kayırıyor olabilir ama büyük istediği yere gidebiliyor bakkala gitmiyor çöpleri atmıyor kılası sarsılırmıs bir yere gidecek oluyorsun bekle abin veya ablan götürür madem bi yere gidemiyecek kadar küçüğüz bakkala çakkala da gitmeyelim ozaman büyükler küçükken onlara kim ablalık abilik ediyordu da bizim sorumluluğumuzu onlara veriyorlar anlam veremediğim bir olay...
ortanca cocuk olmaktan daha iyi sayılabilecek durum. Ufak bir iş olur küçük ile ortanca yapar , büyük bir iş olur bu seferde büyükle ortanca yapar. Ortanca olmak sağlığa zararlıdır.
ana babayı 20 yıl sürecek bir eğitime tabi tuttuktan sonra evi terketmektir.
sizin sayenizde küçük kardeşleriniz evde rahat ederler.
giden sizin psikolojiniz olur..
Evde sizden sonra haneye eklenen her birey inatla -sürekli- küçükken,siz kocaman bir çocuk olmaya devam edersiniz...siz 7 yaşındayken ablasınız/ abisinizdir,kardeşiniz sizin yaşınıza geldiğinde (ki bu biraz yaş problemine döndü)"o daha küçüktür"...siz bütün ömrünüzü bu iki "7" arasındaki,yedi farkı bulmakla harcayın bakalım.
BiTMEDi!
Çocukluk yılları boyunca oyunun en güzel yerinde,hiç arkadaşı olmamasına rağmen inatla sokağa çıkmak isteyen kardeşinizin bekçisi olursunuz ki bu durum genellikle kardeşiniz üzerindeki hakimiyet derecenize bağlıdır...Filhakika bu durumun iki biçimde sonuçlandığı tecrübeyle sabitlenmiştir:
1.kardeşiniz hiç hesaplanmamış okkalı bir dayakla eve yollanır.(Bu durumun sonuçları akşam eve dönünce ağır olabilir)
2.oyunun en güzel yeri diye bir şey yoktur!
evin en büyük çocuğuysanız deneksinizdir o halde.***
aile ilk kez çocuk sevincini sizin üzerinizde yaşar.
ne oldum delisi olur ebeveynler.bütün otoritelerini bu çocuk üzerinde kullanırlar.
çocuk da etrafında kendisi gibi bir örnek olmadığı için bocalar.
"ulan napsam itaat etsem mi?", "karşı gelip isyan mı etsem?" tarzında içsel sorularla mücadele eder.
heh ne zaman bir kardeş sahibi olursunuz asıl yük o zaman biner üstünüze.
aile sizde uyguladığı yanlış teknikleri uygulamaz.artık tecrübe kazanmışlardır.
kendinizi bir köşeye atılmış kırılmış lego parçaları gibi hissedersiniz.
en acı olanı ise kardeş doğduğunda ablaya veya abiye "kardeşin aldı bak ne güzel hediye,dünyaya gelirken sana getirdi" dendiği andan sonra yaşanır.
abla yada abi olarak ağır bir yük biner omuzlarınıza;"ulan ben bi bok almadım ayıp oldu yaa" tarzı düşünceye girer çocuk,mahçup hisseder kendini.
kardeşe iyi davranma dönemi başlar.
ancaaaak bir bakmışsındırki baba ana kucağından inmek bilmeyen bir "koala" dır o.artık savaş zamanıdır.kıskanırsınız.
ve büyüklerin "seviyomusun kardeşini?", "ayyy ne cici kardeşin var", "öp bakiyim bi kere " tarzında tırıvırılarını dinler çocuk.
küçük kardeş biraz daha asi olur ,o kardeş biraz daha rahat yetişmiştir.sıkıntı çekmemeiştir.tecrübe kazanan anne baba tarafından yetiştirilmenin rahatlığı vardır üstünde.
karşı gelir emirlere.inatçıdır,huyuna gittinmi sever seni bir abi ve abla olarak ancak kendince doğru olanı yaptınmı işte hemen ispiyonlar anneye babaya.
ama bir abi ve abla olarak o herzaman bir kardeşin ağırlığı omuzlarınızda olru ve bunu taşımak mutluluk verir insana.çünkü ne kadar sevgi görürse görsün bir abla - abi sevgisi bambaşka bişeydir.
istediğin zaman senden küçüklere birşey yaptırabilme yetkisidir. Zaten düşününce de anne baba senden büyük olduğu için anne-oğul(kız) yada oğul(kız)-kardeş olayına döner durum.Her ne kadar senden küçüğü kandırmayı başarsan da seni her zaman yakalayacak biri vardır.Marketten "abin nerde" diye bile sormuşlardı kardeşime bir keresinde o kadar abartmıştım yani. ama evin büyük çocuğu olmak , herşeyin kaymağını ilk senin yemen demektir. bu yüzden güzeldir.