adeta ebeveynlerin deneme tahtası gibi olurlar. büyük çocukla öğrenirler analığı babalığı.
kurallar hep büyük çocukta konur. sürekli koruyucu olmalarıyla sıkar ve bunaltırlar. dışarı çıkmanıza, arkadaşınıza hatta giyinmenize kadar...
sonra doğan kardeş(lere) kadar sürer bu. *diğer çocuklara karşı daha toleranslı olmayı öğrenirler. ya da küçük çocuklar öğretir. (bi şekilde öğrenirler işte) orasını hala anlayamadım ya neyse. (siz o kadar çektikten sonra n'olacaksa artık)
sürekli olgun ve anlayışlı olmanız beklenir.
hatta kardeşlerinize abla/abi gibi değil, ana/baba olmak gibi bişeydir. işin özü kötü bişeydir.
anam bende ne doluymuşum hee!
-kardeşle arkadaş olma eylemini gerçekleştirebilmek için büyümelerini beklemektir.
-alttan almayı, sabırlı olmayı hayat felsefesi haline getirebilmektir.
-yaptığınız herhangi bir hatadan sonra; 'sana hiç yakıştıramadım' şeklinde cümleler ile değil de; ' böyle mi örnek olacaksın kardeşine' benzeri cümlelerle suçlanmaktır.
-sahip olduğunuz her şeyi paylaşabilecek potansiyelde olabilmektir.
-kardeşiniz gitarınızı sizden habersiz satılığa da çıkarsa, ayakkabınızı abuk renklere de boyasa, her türlü iftrayı atıp kenara da çekilse;
'küçük o, kızma ona' buyruğu ile durulabilmektir.
-havaya kalkmış olan ve surata inmesi durumunda etkisini uzun süre hissettirmesi kesin olan elinizi sakince aşağıya indirip;
'bak canım benim, yalan söylemek çok kötü bir şeydir' diye, 35454514454. kez konuşabilmektir.
bütün yük ondadır kardeşlere örnek olabileceği sanılan tiplerdir halbuki büyük abiyi örnek alacaklarına babalarını örnek alsalar da evin en büyüğünden bu yük kalksa dediğimiz kişilerdir.
küçük kardeşin suçlamalarıyla her an karşılaşmaktır.
küçük kardeş yaptıklarından bazen pişmanlık duyabilir.(özür mektubu yazacak değilim, sözlük.anlayan anladı.)
eğer birden fazla kardeşi var ve orta halli bir ailenin ferdi ise oldukça şansızdır. kendi hayatından feragat eder, okuyamaz, kardeşleri için erkenden iş hayatına atılır ve ömrü boyunca asgari ücret ayarında maaşa sahip olur.
istediğin zaman senden küçüklere birşey yaptırabilme yetkisidir. Zaten düşününce de anne baba senden büyük olduğu için anne-oğul(kız) yada oğul(kız)-kardeş olayına döner durum.Her ne kadar senden küçüğü kandırmayı başarsan da seni her zaman yakalayacak biri vardır.Marketten "abin nerde" diye bile sormuşlardı kardeşime bir keresinde o kadar abartmıştım yani. ama evin büyük çocuğu olmak , herşeyin kaymağını ilk senin yemen demektir. bu yüzden güzeldir.
evin en büyük çocuğuysanız deneksinizdir o halde.***
aile ilk kez çocuk sevincini sizin üzerinizde yaşar.
ne oldum delisi olur ebeveynler.bütün otoritelerini bu çocuk üzerinde kullanırlar.
çocuk da etrafında kendisi gibi bir örnek olmadığı için bocalar.
"ulan napsam itaat etsem mi?", "karşı gelip isyan mı etsem?" tarzında içsel sorularla mücadele eder.
heh ne zaman bir kardeş sahibi olursunuz asıl yük o zaman biner üstünüze.
aile sizde uyguladığı yanlış teknikleri uygulamaz.artık tecrübe kazanmışlardır.
kendinizi bir köşeye atılmış kırılmış lego parçaları gibi hissedersiniz.
en acı olanı ise kardeş doğduğunda ablaya veya abiye "kardeşin aldı bak ne güzel hediye,dünyaya gelirken sana getirdi" dendiği andan sonra yaşanır.
abla yada abi olarak ağır bir yük biner omuzlarınıza;"ulan ben bi bok almadım ayıp oldu yaa" tarzı düşünceye girer çocuk,mahçup hisseder kendini.
kardeşe iyi davranma dönemi başlar.
ancaaaak bir bakmışsındırki baba ana kucağından inmek bilmeyen bir "koala" dır o.artık savaş zamanıdır.kıskanırsınız.
ve büyüklerin "seviyomusun kardeşini?", "ayyy ne cici kardeşin var", "öp bakiyim bi kere " tarzında tırıvırılarını dinler çocuk.
küçük kardeş biraz daha asi olur ,o kardeş biraz daha rahat yetişmiştir.sıkıntı çekmemeiştir.tecrübe kazanan anne baba tarafından yetiştirilmenin rahatlığı vardır üstünde.
karşı gelir emirlere.inatçıdır,huyuna gittinmi sever seni bir abi ve abla olarak ancak kendince doğru olanı yaptınmı işte hemen ispiyonlar anneye babaya.
ama bir abi ve abla olarak o herzaman bir kardeşin ağırlığı omuzlarınızda olru ve bunu taşımak mutluluk verir insana.çünkü ne kadar sevgi görürse görsün bir abla - abi sevgisi bambaşka bişeydir.
Evde sizden sonra haneye eklenen her birey inatla -sürekli- küçükken,siz kocaman bir çocuk olmaya devam edersiniz...siz 7 yaşındayken ablasınız/ abisinizdir,kardeşiniz sizin yaşınıza geldiğinde (ki bu biraz yaş problemine döndü)"o daha küçüktür"...siz bütün ömrünüzü bu iki "7" arasındaki,yedi farkı bulmakla harcayın bakalım.
BiTMEDi!
Çocukluk yılları boyunca oyunun en güzel yerinde,hiç arkadaşı olmamasına rağmen inatla sokağa çıkmak isteyen kardeşinizin bekçisi olursunuz ki bu durum genellikle kardeşiniz üzerindeki hakimiyet derecenize bağlıdır...Filhakika bu durumun iki biçimde sonuçlandığı tecrübeyle sabitlenmiştir:
1.kardeşiniz hiç hesaplanmamış okkalı bir dayakla eve yollanır.(Bu durumun sonuçları akşam eve dönünce ağır olabilir)
2.oyunun en güzel yeri diye bir şey yoktur!
ana babayı 20 yıl sürecek bir eğitime tabi tuttuktan sonra evi terketmektir.
sizin sayenizde küçük kardeşleriniz evde rahat ederler.
giden sizin psikolojiniz olur..