Bazen güzeldir. eger özleyebileceginiz bir eviniz yoksa ya da eviniz varsa fakat siz parça parçaysanız, hiçbir yere ait değilseniz, bu yüzden de özleyebileceğiniz belli bir yer yoksa, evi özlemeyi de özlersiniz.
Zaten bu durumdaysanız, yılmaz erdogan'ın dediği gibi bir durumdasınızdır;
"...ve bu hasret öyle uzun sürdü ki,
adam gibi hasretleri özlemeye başladım sonra.."
eğer taşınma il, ülke değiştirme durumlarını yaşadıysanız artık eviniz neresi pek bilemezsiniz özlediğiniz sadece cocukluğunuzun geçtiği yerdir. bu yüzden de gurbet denen şey insanın çocukluğunun geçtiği büyüdüğü yerden uzağa düşmesidir neresi olursa olsun geri dönüşünüzde hissettirdikleri hüzündür gülümseten ve ağlatan bir hüzündür özlemdir...
Bu soğuk ve küçük şehirde daha çok hissediyorum bu özlemi. Annemi bu kadar özleyeceğim hiç aklıma gelmezdi. Gerçekten eve gitsem, yine kardeşlerim ve annemle o güzel zamanlara dönsek.
eskiden paramız yoktu ama mutluyduk. Şimdi çalışıyorum, param var ama mutsuzum.
Sanırım yaşadığım özlemler arasında en acısıdır.
Evimdeydim güzel evimde. Benim yatağım, benim yastığım vardı. Karşımda çalışma masam pencerenin önünde benim koltuğum vardı. Sonra gözümü açtım önce nerde olduğumu çözemedim ve tek tek gelmeye başladı anılar meğer rüyaymış evim hala yok. Şimdi kalkıp aileme anlatsam hepsi üzülecek en iyisi geldim buraya döktüm içimi. Çok özledim sözlük herbir ayrıntısını çok özledim. Külleri bile kalmadı artık.