her evet ülkenin birlik ve beraberliğine, cumhuriyetin kazanımlarına, dirlik ve düzene sıkılmış bir kurşundur. bu kör kurşundur asıl. şöyle ki evet diyenler neye evet dediğini bilmemekte körükörüne evet demektedir.
ne yazıkki %58 lik bir koyun sürüsüne sahip olduğumuzun göstergesidir neden evet diyorsun diye sorduğumda aldığım cevaplar allaha yemin olsunki şu içeriktedirler(bire bir hatırlamam mumkun değil)
-neden evet diyorsun?
-oğlunun evet dediği için(kendisi yakın akrabamdır)
-neden evet diyorsun?
-cm tayip erdoğan bu ülkenin sorunlarını çözdü hizmet verdi.
tamamen doğru bir düşüncedir. yakın gelecekte "türkiye türkiye duy sesimizi, işte bu şeriatın ayak sesleri" gibi marşların duyulmasıyla, işbu düşüncenin haklılığı kanıtlanacaktır.
insan görmek istediğini görür, ne eksiğini ne fazlasını!
türkiye'yi evetçiler ve hayırcılar diye bölen bir güruh oluştu artık! yok mu bunun başka şıkkı? evet de demediysem hayır da demediysem, bir şekilde türkçe bilen ve türkiye de ikamet eden birisiysem, tarafım yoksa?
hangi felaket benim göremediğim? ne değişti? ne olmasını bekliyorsunuz!
neden hayır dediniz? sorusunun çok net cevapları varmış gibi neden evet dediniz sorusunun cevaplarına takmış insanlar!
ortada ne bir felaket nede felakete sürüklelen bir ülke var ama olmayan bir şeye inanan yüzlerce insan var ortalıkta.
bu ülke boğaz köprüsü yapılmasına da hayır diyen zihniyeti gördü, biz geçmeyiz diyenler şimdi yüzleri kızarmadan geçiyor o köprüden.
bu zihniyet hiç değişmedi, kendi doğruları olmadan, her şeye hayır diyerek, utanmadan yaşayan!
nedenleri makul ve objektif şekilde açıklanmadan ortaya atılmış bir sözdür. peki niye? çünkü hayır diyenlerin pekçoğu da referandumda neyin oylandığını bilmemektedir, o yüzden alakasız destanlar ve karambole yorumlar yazmaktadır. ha, makul kaygılarını bire bir referandumda ilgili anayasa maddelerinde olan değişikliklerle birleştirerek açıklayanlar bu ifadenin dışındadır. görüşü paylaşılır, paylaşılmaz; ama en azından demagojiye veya afaki yoruma girmeden derdini anlatabilmektedir.
evet diyerek bu ülkeyi felakete sürükleyenlere çok teşekkür ederiz. bazılarının felaket gördüğü bizim için kazançtır.
1950 seçimlerini inceleyin. dp'ye oy verenler için ne denmişse bugün de aynı şeyler söyleniyor. halk nankördür diyen inönü'yü mü ararsın, "demokrasi gelecek" diye halkı dp kandırdı diyen chp'lileri mi? cumhuriyetin kazanımları yok edecekler, kaos olacak diyenleri mi? bir de şeriat meselesi var ama bunlar 1960'dan sonra.
değişen hiçbir şey yok. çok şey var ama ulusalcılar cephesinde değişen birşey yok.
insanların neden oy verdiği kimseyi ilgilendirmez. demokrasiden bahsedip, demokrasi geleceğini sananlar diyerek suçlayıp demokrasiyi anladığını zannedenler var. oysa demokrasi herkesin canının istediğine oy vermesi ve bundan sorgulanamamasını gerektirir. kime oy verdiğini ve nedenlerini sorgulayıp yok kaosa sürüklediniz, bilmeden verdiniz, şöyleydi böyleydi deyip sonra demokratlıktan bahsedemezsiniz.
gerçi bu ülkede 411 el kaosa kalktı diyen antidemokratik faşist gruplar gördük. bunların yardakçılarının da demokrasiyi bilmemesi doğal.
mesela ben sadece beyaz rengi sevdiğim için evet verdim diyelim. kimseyi ilgilendirmez. ben hayır verenlere sen faşistsin, millet düşmanısın da, o yüzden demokrasi karşıtı, halka düşman kurumları savunan bir millet hainisin diyor muyum?
ne zaman faşistsin diyorum? benim oyumun rengini kabullenmeyipbeni ayrımcılığa tuttuğu zaman.
hayır verenlere verdiği oy yüzünden faşist demiyoruz. evet verenleri suçlama yöntemleri yüzünden faşist diyoruz. aynı şeyi yapan evet verenlere de aynını söylerim. ama aradaki fark tam da bu. evet verenler daha demokratik ve kimse üzerine gelmedikçe hayır oylarını değerlendirmiyor. hayır verenlerse demokrasiyle kaybettiklerini uyuz ve ucuz polemiklerle geri alacakmışçasına veya kuyruk acılarını hafifletmek istercesine evet verenlere kuduz gibi saldırıyorlar.
Ben hayır oyu verdim ve kimse beni evet için ikna etmeye yaklaşamadı bile. Çevremde herkes evet oyu verdi. Ancak bu evetlerin öyle büyük problemlere neden olacağına da pek inanmıyorum.
Ayrıca en önemlisi bu lafı geçen olaylar 5-10 yıl içinde gerçekleşmezse insanların hayır cephesine hiç bir itimadı kalmayacak.