elbette bir güç var. bir kudret var. evrende sahipsiz değiliz. buna bütün içtenliğimle inanıyorum. fakat benim var olduğuna inandığım tanrı kutsal kitaplarda ismi geçen tanrı değil. o yüzden kutsal kitaplara da inanmıyorum. kutsal kitapların hepsi yüzde 80 birbirinin kopyası. 2000 sene önce yazılanlar bugünü anlatamaz. onlar o zamanın şartları içinde yazılmıştır. herşeyin sahibi olan herşeyin yaratıcısı olan tanrının ibadete ihtiyacı yoktur. kullarını eşitsiz yaratmaz. adaletsiz bir dünya yaratmaz. benim bahsettiğim tanrı bizi var eden güç. sahipsiz olmadığımızı bize düşündüren güç var. ama o güç bizi dünyada insanları bölen, görmediği bir varlığa inanmasını beklediği güç değil. insanları cehenemle korkutan güç değil. bende bir tanrıya inanıyorum ama benim tanrım başka. benim tanrımın ibadete ihtiyacı yok. insanları korkutmuyor. inanıp inanmamak gibi derdi yok. o insanları var eden. yaşamı sona erdikten sonra başka bir boyuta taşıyan tanrı.
sanki semt pazarına gidilmiş, o reyondaki sebze güzel değil ben yan reyondakini alayım demek gibi bir hala sokulmuş tanrı bu başlıkta.
birileri inansa da inanmasa da bence gerçek gün yüzü gibi apaçık ortadadır.