söyle yiğidim!
de ki dik tutarım başımı.
himalayalar önünde saygıyla eğer doruklarını.
de ki deler geçerim evrenin uçsuz bucaksız göğünü,
ayın, yıldızların, güneşin ve gezegenlerin ötesindeyim.
Âsinin biriyim, acımasız, küstah
yedi püsküllü belayım, kasırgayım
büyük balığım, küçükleri yutarım
Öldüren tedhişim, yeryüzünün lanetiyim
tuz buz ederim her şeyi
kural tanımam, pervasızın biriyim
yapmaların, yapmamaların zincirlerini kırarım
itaat etmem kanunlara
gemileri denizin dibine oturturum.
fırtınayım, hortumum
ezerim yoluma çıkanı,
coşturan ahengim, hayatın boş zevkiyim.
evet arkadaşım aklıma eseni yaparım,
hısımlarımla kucaklaşırım ya da güreş tutarım,
zalimlerin korkulu rüyasıyım, yeryüzünün öcüsü
aniden çıkan fırtınayım, zararlı deliyim,
vebayım, kitlelerin yıkımıyım
sürekli yanan ateşim
söyle yiğit savaşçı
de ki başım yüksekte
buyruk altına giremem, tehlike de neymiş?
zulme karşıyım, hayatımın tası her zaman evet
her zaman ağzına kadar umut dolu.
kurbanlık koçum, yuvayım, sonum, gecenin sonu
bir elimde ney, öbüründe kös, boğazım zehir
içmekten kara,
acının nasibini almış
söyle yiğidim!
de ki başım yüksekte
bedeviyim, cengizim, gök gürültüsüyüm
kimseye eyvallahım yok
israfilin mahveden sûruyum
evreni yakan orman yangınıyım
bazen sakin, bazen yerinde duramayan
bazen acımasız, inatçı, kanı deli gençliğim
tanrının önünde secdeye varanım
fırtınanın coşkunluğuyum, güçlü okyanus dalgalarıyım
aydınlığım daima parlayacak
su üstünde küçük dalgacıklarım
dalgaların deveranıyım
kuyu başındaki endamın gözlerindeki kıvılcımım
bakirenin saç örgüleriyim, dulların kalbindeki
acılı iç çekmelerim
Üstü açık köylerde yaşayan mahrumların kalbindeki hüzünüm
horlananların ince sızısıyım
kovulmuş aşkın ruhunda yanan çileyim
mahçup ilk bakışıyım bakirelerin
bahanelerin kaçamak bakışlarıyım
gelinlik tazenin aşkıyım, bileziklerinin şıngırtısıyım
basmaların kenarıyım, köylü güzellerin yemenisi
giydikleri libasım, kuzey rüzgarıyım, bahar esintisiyim
gezgin aşıkların vazıh şiirleriyim
ney sesiyim, yazların susuzluğuyum, güneşim
Çöl çayırlarının kırık sesli baharıyım
değişken manzaraların bereketli yeşilliğiyim
ah bu ne delilik!
birden kendimi anladım, bütün bağlarım kırıldı
Çıkış ve inişim, tembel beyinlerde bilincim
dünyanın geçitleri üzerinde dalgalanan zafer bayrağıyım
koştururum, rüzgar gibiyim, alkışlarım yeri ve göğü kaplar
arz dibindeki volkanım, dünyanın sonuyum
depremim, dünyayı korkutan
cebraille selamlaşırım, eylemim, meleğim
yeryüzüne isyan taşıyan haberciyim
bazen dünyayı yaşanır, bazen yaşanmaz hale sokarım
kanun tanımam, dinlemem
yıldızların dayanılmaz sıcaklığıyım
Öldürücü, zehirli yılanım
cehennem ateşleri içinde otururum
ben gülerim, çiçekler güler
toprağım, ruhum, yaşlanmam, ölümsüzüm, yorulmam
vazgeçilemeyenim, bileği bükülemeyenim
ben yorgun savaşçı, yalnız, ezilenlerin feryadı
havayı ve göğü yırtmadığı zaman dinlenebileceğim,
zalimin hançeriyim, kılıcının sesi savaş alanlarında
duyulmadığında
işte o gün benim isyankar yanım, savaşmaktan yorgun
sükunet içinde dinlenecek
yiğidim ben, hep asi.
tek başıma, eğilmeyen başımla
evrenin burucu olurum!